Mendub

Tam Versiyon: Farz ve Nafile İbadetler
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Bir insanın ahirete imanlı gidip gitmediği, son nefesinde belli olur. Tevbe etmek, her müslümanın birinci vazifesi olmalıdır.

Nitekim Allâhü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki: mendub.com "Tevbe edin. Tevbe etmekle kurtulabilirsiniz!"

Bir küçük günahı yapmamak, bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevaptır. Çünkü, nafile ibadet yapmak, farz değildir. Günahlardan kaçınmak ise, herkese farzdır. Farz yanında nafile, deniz yanında damla bile değildir.

Allâhü Teâlâ razı olduğu işler, "Farzlar" ve "Nafileler" diye ikiye ayrılır. Nailelerin, farzların yanında hiç kıymeti yoktur. Bir farzı, vaktinde yapmak, vakit geçmişse hemen kaza etmek, halis niyetle, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir. Nafile olan namaz, sadaka, oruç, zikretmek ve başka nafilelerin hepsi böyledir. Mesela; zekat vermek farz olduğu için. bir altın zekat vermek, dağlar kadar altını sadaka vermekten daha iyidir. Hatta, farzları yaparken, bu farzın sünnetlerinden bir sünneti ve edeplerinden bir edebi gözetmek de çok faydalıdır.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.); mendub.com "Bir zerrecik (çok az) bir günahtan kazınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir." buyuruyor.

Muhammed aleyhisselama zerre kadar tabi olmak, toz kadar ona uymak, bütün dünya nimetlerinden ve bütün ahiret lezzetlerinden daha üstün, daha makbuldür. Ehl-i sünnet alimlerinin, o büyük ve dindar insanların bildirdikleri itikattan, imandan kıl kadar ayrılanlar, kıyamette azaptan kurtulmaları imkansızdır.