Mendub

Tam Versiyon: Canlarını Allâh'a Adayanlar: Şehitler
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Şehit, "şahit olan, hazır bulunan" demektir. Ölüp yok olan, kaybolup giden (gâib) değil, ölümsüzleşendir. Bunun içindir ki şehit diridir, ölemz, ona "ölü" denmez (Bakara, 2/154). Şehit; yeri ve zamanı geldiğinde canından daha mukaddes bildiğini dini, millî ve manevi değerleri uğruna dünyadan ve dünyadaki her şeyden vazgeçip canını ortaya koyan kimsedir. Hz. Ömer'in veciz tarifiyle, "Şehit, kendisini Allâh'a adayan kimsedir." (Muvatta', Cihâd, 15).

Allâh yolunda hiç çekinmeden canını veren kimseye Hz. Peygamber de hem dünyada hem de ahirette şahitlik etmektir (Buhârî, Cenâiz, 75). Çünkü Allâh yolunda cihad edenler, iki güzellikten birine erişmekten başka bir arzu beslemezler (Tevbe, 9/52). Yani ya zaferi yaşayan gazilerden ya da şehitlerden biri olmayı dilerler.

Şehitlik, zaten ölümlü olan insanın yüce değerlerini yaşatmak uğrunda ve sırf Allâh'ın rızasını kazanmak amacıyla canını Allâh'a satmasıdır. Bunu mükâfatını Allâh Teâlâ şöyle bildirmiştir: "Kim Allâh yolunda savaşır, öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir ecir vereceğiz." (Nisâ, 4/74).