15-02-2020, Saat: 00:55
İman, kalp ile mutlak tasdiktir. Kalbin tasdik ettiğini dil ile de ikrar etmektir. Kişinin iman esaslarına toptan inanması yeterlidir. Ancak iman esaslarını ayrıntılı bir şekilde öğrenerek tatbik etmesi gerekir. Amelle desteklenmeyen iman kuru bir ağaca benzer.
İman ile İslam birbirinden ayrılmaz bir bütündür. İman tasduktur. İslam ise teslimiyettir, ameldir. İman ettiğimiz Allâh'ın emirlerini yerine getirerek yasaklarından kaçınmamız gerekir.
İmanın sahih olması için üç şart vardır:
1. mendub.com İman yeis halinde olmamalıdır. Yani son nefeste iman edilmiş olmamalıdır.
2. mendub.com Nasla (insanlar arasında) sabit olan bir ibadetin farziyeti inkar edilmemelidir. İbadetin farziyetini inkar imanı yok eder.
3. mendub.com Dini hükümlerin ve ibadetlerin Allâh'ın emri olduğunu kabul etmeli, asla küçümsememelidir. Mesela, "bu devirde namazda neymiş, oruç tutulur mu?" diye İslam'ın emirlerini küçümsemek, Allâh korusun insanı dinden çıkarır.
Allâhü Teâlâ Kur'ân-ı Kerim'de mü'min kimseyi şöyle tarif etmektedir:
"Mü'min ancak o kimselerdir ki; Allâh anıldığı zaman kalpleri ürperir. O'nun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablarına tevekkül ederler. onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allâh yolunda harcayan kimselerdir." (Esfal suresi, 2-3).
İman ile İslam birbirinden ayrılmaz bir bütündür. İman tasduktur. İslam ise teslimiyettir, ameldir. İman ettiğimiz Allâh'ın emirlerini yerine getirerek yasaklarından kaçınmamız gerekir.
İmanın sahih olması için üç şart vardır:
1. mendub.com İman yeis halinde olmamalıdır. Yani son nefeste iman edilmiş olmamalıdır.
2. mendub.com Nasla (insanlar arasında) sabit olan bir ibadetin farziyeti inkar edilmemelidir. İbadetin farziyetini inkar imanı yok eder.
3. mendub.com Dini hükümlerin ve ibadetlerin Allâh'ın emri olduğunu kabul etmeli, asla küçümsememelidir. Mesela, "bu devirde namazda neymiş, oruç tutulur mu?" diye İslam'ın emirlerini küçümsemek, Allâh korusun insanı dinden çıkarır.
Allâhü Teâlâ Kur'ân-ı Kerim'de mü'min kimseyi şöyle tarif etmektedir:
"Mü'min ancak o kimselerdir ki; Allâh anıldığı zaman kalpleri ürperir. O'nun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablarına tevekkül ederler. onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allâh yolunda harcayan kimselerdir." (Esfal suresi, 2-3).