19-03-2019, Saat: 02:06
Kader ve kazâya inanmak iman esaslarındandır. Ancak insanlar kaderi bahane ederek kendilerini sorumluluktan kurtaramazlar. Bir insan "Allâh böyle yazmış, alın yazım buymuş, ben ne yapayım?" diyerek günah işleyemeyeceği gibi, günah işledikten sonra da kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allâh tarafından yaratılmışlardır. Burada dileyip tercih eden kuldur; yaratan da Allâh'tır. Kur'ân-ı Kerim'de: mendub.com "Allâh her şeyin yaratıcısıdır." (En'am, 6/102) buyrulmaktadır.
Her şeyin yaratıcısının Allâh olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allâh'a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak İslam'ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allâh her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allâh da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilahî kanundur ve bir kaderdir.
Her şeyin yaratıcısının Allâh olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allâh'a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak İslam'ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allâh her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allâh da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilahî kanundur ve bir kaderdir.