11-02-2021, Saat: 11:54
Vaktiyle, eski bir kavimde Cüreyc isminde bir abid vardı. Gece gündüz ibadet ile meşgul olurdu. Bu abidin yaşlı annesi birgün seslendi:
-Oğlum, gel de şu işimi görüver!
Bu esnada oğlu nafile ibadetle meşguldü ve gelmedi. Annesi, çok üzülüp şöyle beddua etti:
-Kötü kadınların iftirasına uğra!
Onlara komşu kötü bir kadın vardı. Bu kadın, birgün çobanından gayrimeşru şekilde hamile kaldi. Zamanın hükümdarı, konunun araştırılmasını emretti. Kadın cezalandırılacağından korkup, suçu komşusu abidin üzerine attı.
Hükümdan, abidi çağırtıp dedi ki:
-Ey Cüreyc! Bir yandan ibadet ile meşgul olup, abidlik taslıyor, diğer taraftan da zina gibi büyük bir günaı işliyorsun.
-Ben böyle hiçbir şey yapmadım. Bana bu iftirayı yapan kimdir acaba?
-Komşun olan filan kadın seni şikayet etti.
Bunun üzerine, genç, hatasını aladı. Demek ki, annesinin bedduası tutmuştu. Hükümdardan bir müddet izin alıp annesine gidip yalvardı:
-Anneciğim, bana, "Kötü kadınların iftirasına uğra!" diye beddua etmiştin ya, Cenab-ı Hak, bedduanı kabul etti. Hükümdar beni cezanlandıracak. Ne olur beni affet de iftiradan kurtulayım. Bir daha hizmette kusur etmeyeceğim.
Annesi, oğlunun perişan halini görünce, dayanamayıp şöyle dua etti:
-Ya Rabbi! Eğer oluma ettiğim biddua kabul olmuş ise, onu üzerinden kaldır!
Annesinin duasını alan genç, hükümdarın huzuruna çıkıp dedi ki:
-Bana iftira eden kadının tekrar ifadesinin alınmasını istiyorum.
Kadının tekrar ifadesine başvurulduğunda, bu defa da dedi ki:
-Ben iftira ettim. Bu komşumun suçu yok.
Abid böylece serbest bırakıldı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir defasında Eshabı ile sohbet ederken b bu hadise ile ilgili olarak buyurdu ki:
mendub.com "Eğer Cüreyc fıkıh bilgisine sahip bulunsaydı, anasına hizmet etmenin, Rabbine nafile namaz ibadet etmekten daha üstün olduğunu bilirdi."
-Oğlum, gel de şu işimi görüver!
Bu esnada oğlu nafile ibadetle meşguldü ve gelmedi. Annesi, çok üzülüp şöyle beddua etti:
-Kötü kadınların iftirasına uğra!
Onlara komşu kötü bir kadın vardı. Bu kadın, birgün çobanından gayrimeşru şekilde hamile kaldi. Zamanın hükümdarı, konunun araştırılmasını emretti. Kadın cezalandırılacağından korkup, suçu komşusu abidin üzerine attı.
Hükümdan, abidi çağırtıp dedi ki:
-Ey Cüreyc! Bir yandan ibadet ile meşgul olup, abidlik taslıyor, diğer taraftan da zina gibi büyük bir günaı işliyorsun.
-Ben böyle hiçbir şey yapmadım. Bana bu iftirayı yapan kimdir acaba?
-Komşun olan filan kadın seni şikayet etti.
Bunun üzerine, genç, hatasını aladı. Demek ki, annesinin bedduası tutmuştu. Hükümdardan bir müddet izin alıp annesine gidip yalvardı:
-Anneciğim, bana, "Kötü kadınların iftirasına uğra!" diye beddua etmiştin ya, Cenab-ı Hak, bedduanı kabul etti. Hükümdar beni cezanlandıracak. Ne olur beni affet de iftiradan kurtulayım. Bir daha hizmette kusur etmeyeceğim.
Annesi, oğlunun perişan halini görünce, dayanamayıp şöyle dua etti:
-Ya Rabbi! Eğer oluma ettiğim biddua kabul olmuş ise, onu üzerinden kaldır!
Annesinin duasını alan genç, hükümdarın huzuruna çıkıp dedi ki:
-Bana iftira eden kadının tekrar ifadesinin alınmasını istiyorum.
Kadının tekrar ifadesine başvurulduğunda, bu defa da dedi ki:
-Ben iftira ettim. Bu komşumun suçu yok.
Abid böylece serbest bırakıldı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir defasında Eshabı ile sohbet ederken b bu hadise ile ilgili olarak buyurdu ki:
mendub.com "Eğer Cüreyc fıkıh bilgisine sahip bulunsaydı, anasına hizmet etmenin, Rabbine nafile namaz ibadet etmekten daha üstün olduğunu bilirdi."