22-05-2020, Saat: 17:44
Allâhü Teâlâ buyurdu ki (mealen): mendub.com "Hayır. Ya Muhammed, Rabbine kasem ederim ki onlar aralarında çıkan nizalı, çatallaşmış işlerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir darlık duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar!"
(Nisa, 65)
"De ki: Eğer siz Allâh'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allâh da sizi sevsin..."
(Al-i İmran, 31)
Resûlullâh'a tabi olmak farz-ı ayındır. Hiçbir durumda terk etmek caiz olmaz. Ona muhalefet etmek de islam nimetinin yok olmasına çalışmaktır. İnanılması farz olan bir şeye inanmayıp terk etmek imanı yok eder. Muhakkak onun ümmeti, ona tabi olan kimselerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"Sizden hiçbiriniz -arzu ve hevası benim getirdiklerime tabi olmadıkça- iman etmiş olmazsınız!"
mendub.com "Kim benim sünnetimi ihya ederse beni ihya etmiş olur. Kim de beni ihya ederse beni sevmiş olur. beni seven kimse de kıyamet gnü cennette benimle beraber olur."
"Kim benim sünnetimi (amel etmek suretiyle) muhafaza ederse Allâhü Teâlâ ona dört haslet ikram eder: İyilerin, kalbinde ona karşı muhabbet, kötülaren kalbinde heybet, rızıkta bolluk ve dininde itimat."
Müslümanların amel etmesi ve kuvvetle sarılması gereken sünnet; ilk üç asrın, yani Resûlullâh Efendimiz'in (s.a.v.) ve onu gören ashabının ve ashabı gören tabiinin ve onlardan sonra gelenlerin itikad, amel ve ahlakına uymaktır.
Bunlardan sonra, dinde onların gittiği yola uymayan şeyler ihdas etmek ise bid'attır. Dindeki her bid'at dalalettir, sapıklıktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Kim dinimiz hakkında, ondan olmayan bir şey ihdas ederse bu reddolunmuştur." buyurmuştur.
Ashab-ı kiram (rıdvanullahi aleyhim ecmain), az veya çok olsun, büyük veya küçük olsun, muamelede veya ibadette veyahut zikirde olsun, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında olmayan bir şey ihdas eden kimselere şiddetle karşı çıkar, onları reddederlerdi.
(Nisa, 65)
"De ki: Eğer siz Allâh'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allâh da sizi sevsin..."
(Al-i İmran, 31)
Resûlullâh'a tabi olmak farz-ı ayındır. Hiçbir durumda terk etmek caiz olmaz. Ona muhalefet etmek de islam nimetinin yok olmasına çalışmaktır. İnanılması farz olan bir şeye inanmayıp terk etmek imanı yok eder. Muhakkak onun ümmeti, ona tabi olan kimselerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"Sizden hiçbiriniz -arzu ve hevası benim getirdiklerime tabi olmadıkça- iman etmiş olmazsınız!"
mendub.com "Kim benim sünnetimi ihya ederse beni ihya etmiş olur. Kim de beni ihya ederse beni sevmiş olur. beni seven kimse de kıyamet gnü cennette benimle beraber olur."
"Kim benim sünnetimi (amel etmek suretiyle) muhafaza ederse Allâhü Teâlâ ona dört haslet ikram eder: İyilerin, kalbinde ona karşı muhabbet, kötülaren kalbinde heybet, rızıkta bolluk ve dininde itimat."
Müslümanların amel etmesi ve kuvvetle sarılması gereken sünnet; ilk üç asrın, yani Resûlullâh Efendimiz'in (s.a.v.) ve onu gören ashabının ve ashabı gören tabiinin ve onlardan sonra gelenlerin itikad, amel ve ahlakına uymaktır.
Bunlardan sonra, dinde onların gittiği yola uymayan şeyler ihdas etmek ise bid'attır. Dindeki her bid'at dalalettir, sapıklıktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Kim dinimiz hakkında, ondan olmayan bir şey ihdas ederse bu reddolunmuştur." buyurmuştur.
Ashab-ı kiram (rıdvanullahi aleyhim ecmain), az veya çok olsun, büyük veya küçük olsun, muamelede veya ibadette veyahut zikirde olsun, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında olmayan bir şey ihdas eden kimselere şiddetle karşı çıkar, onları reddederlerdi.