06-04-2020, Saat: 21:47
Niyet namazın şartlarındandır. Zira Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) mendub.com "Niyetsiz hiçbir amel kamil değildir (sevabı yoktur)." buyurdular. Niyet kalbin bir ameli işlemeyi irade ve kasud etmesi ve kişinin hangi namazı kılacağını kalbiyle bilmesidir. Kişiye hangi namazı kıldığı sorulsa hiç duraklamadan söylemezse namazı olmaz.
Niyette asıl olan kalbin amelidir. Bir kimse niyetinde kalbiyle öğle namazını kılmağa kasb edip de lisanından hata ile ikindi namazı diye çıksa öğle namazını kılmış olur.
Niyette iftitah tekbiri arasında namaza layık olmayan -yemek içmek gibi- bir amel işlenmemelidir.
Niyetin en faziletli vakti iftitah tekbirine yakın olanıdır.
Beş vakit ve cuma namazı fibi farz-ı ayın, cenaze namazı gibi farz-i kifaye ve bayram namazı gibi vacib namazlarda niyet ile hangisini kıldığını ta'yin etmek lazımdır. Teravih ve beş vaktin sünnetleri gibi sünnetlerde ve nafile namazda ise mutlak olarak namaza niyet kafidir. Tilavet secdesinde dahi niyet şarttır.
Niyeti 'vaktin farz namazına' diye yapmak caizdir. Ancak Cuma namazı böyle değildir. Onda "Cuma namazına" diye tayin şarttır ve Cumadan sonra zuhr-i ahir diye; farziyetteki sakıt olmayan son öğle namazı niyeti ile dört rek'at namaz kılmak güzel olur.
Vitirde vitir namazına, bayramda bayram namazına niyet edilir. Cenaze namazında ise "Allâh için namaza, şu er yahut hatun meyyit için duaya" diye niyet edilir. Eğer ölünün er yahud hatun olduğunu bilmezse "İmamın cenaze namazını kıldırdığı kişi için duaya" diye niyet eder.
Bozulmuş olan nafilelerin kazasında ise "Bozduğum nafilenin kazasına" diye niyet edilir.
Niyette asıl olan kalbin amelidir. Bir kimse niyetinde kalbiyle öğle namazını kılmağa kasb edip de lisanından hata ile ikindi namazı diye çıksa öğle namazını kılmış olur.
Niyette iftitah tekbiri arasında namaza layık olmayan -yemek içmek gibi- bir amel işlenmemelidir.
Niyetin en faziletli vakti iftitah tekbirine yakın olanıdır.
Beş vakit ve cuma namazı fibi farz-ı ayın, cenaze namazı gibi farz-i kifaye ve bayram namazı gibi vacib namazlarda niyet ile hangisini kıldığını ta'yin etmek lazımdır. Teravih ve beş vaktin sünnetleri gibi sünnetlerde ve nafile namazda ise mutlak olarak namaza niyet kafidir. Tilavet secdesinde dahi niyet şarttır.
Niyeti 'vaktin farz namazına' diye yapmak caizdir. Ancak Cuma namazı böyle değildir. Onda "Cuma namazına" diye tayin şarttır ve Cumadan sonra zuhr-i ahir diye; farziyetteki sakıt olmayan son öğle namazı niyeti ile dört rek'at namaz kılmak güzel olur.
Vitirde vitir namazına, bayramda bayram namazına niyet edilir. Cenaze namazında ise "Allâh için namaza, şu er yahut hatun meyyit için duaya" diye niyet edilir. Eğer ölünün er yahud hatun olduğunu bilmezse "İmamın cenaze namazını kıldırdığı kişi için duaya" diye niyet eder.
Bozulmuş olan nafilelerin kazasında ise "Bozduğum nafilenin kazasına" diye niyet edilir.