25-01-2020, Saat: 17:15
İnsanın doğumu ile başlayıp, ölümü ile son bulan dünya hayatında, biri Allâh'a, diğeri de mahlukata ait olmak üzere iki sorumluluğu vardır. Kişinin yaradanı ile olan rabıtası O'nun varlığını bilmek, birliğine itikat etmek, yüceliğini tefekkür etmek dili ile O'nu zikretmek, bütün mahlukatın maliki olduğunu düşünmek suretiyle bedeni, mali, hem mali hem bedeni olan ibadetleri yerine getirmektir. İnsanın diğer yaratıklarla olan muamele-lerinde ise, mahlukata şefkat ve merhamet etmesi, haksızlık yapmaması, herkesin hukukuna riayet etmesi ve her birinin hakkını yerli yerince vermesidir. Mahlukat içinde insana en yakın ve şefkate en layık olan anne ve babalarıdır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, anne ve babaya hürmeti zat-ı uluhiyyetine ibadetle eş değerde tutarak şöyle buyurmuştur. mendub.com "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti." (İsra/23)
Bizi hiç yoktan yaratıp sayısız nimetlere garkeden Rabbımıza ibadet nasıl bir görev ise, bizim sebebi vücudumuz olan ana ve bababımıza hürmet, saygı ve ihsanda bulunmak da Allâh'ın üzerimize yüklediği bir borçtur. Yüce Kitabımız Kur'ân-ı Kerim onlara nasıl davranmamız gerektiğini şöyle öğütler: mendub.com "Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle"
mendub.com "Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçükken onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et! diyerek dua et." (İsra/24)
mendub.com "Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm." (Lokman/15)
Dünyada en yüksek hakikat, baba ve annelerin evlatlarına karşı şefkatleridir. Ve en âli hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır.
Çünkü onlar, hayatlarını, kemâl-i lezzetle evlâtlarının hayatı için feda edip sarf ediyorlar.
Öyleyse, insaniyeti sukut etmemiş ve canavara inkılâp etmemiş herbir veled, o muhterem, sadık ve fedakâr dostlara hâlisâne hürmet ve samimâne hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnut etmektir. (Amca ve hala, peder hükmündedir; teyze ve dayı, ana hükmündedir.)
İşte, o mübarek ihtiyarların vücutlarını istiskal edip ölümlerini arzu etmek ne kadar vicdansızlık ve ne kadar alçaktır, bil, ayıl!
Evet, hayatını senin hayatına feda edenin zevâl-i hayatını arzu etmek ne kadar çirkin bir zulüm, bir vicdansızlık olduğunu anla! (Mektubat, Yirmi Birinci Mektup)
Bizi hiç yoktan yaratıp sayısız nimetlere garkeden Rabbımıza ibadet nasıl bir görev ise, bizim sebebi vücudumuz olan ana ve bababımıza hürmet, saygı ve ihsanda bulunmak da Allâh'ın üzerimize yüklediği bir borçtur. Yüce Kitabımız Kur'ân-ı Kerim onlara nasıl davranmamız gerektiğini şöyle öğütler: mendub.com "Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle"
mendub.com "Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçükken onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et! diyerek dua et." (İsra/24)
mendub.com "Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm." (Lokman/15)
Dünyada en yüksek hakikat, baba ve annelerin evlatlarına karşı şefkatleridir. Ve en âli hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır.
Çünkü onlar, hayatlarını, kemâl-i lezzetle evlâtlarının hayatı için feda edip sarf ediyorlar.
Öyleyse, insaniyeti sukut etmemiş ve canavara inkılâp etmemiş herbir veled, o muhterem, sadık ve fedakâr dostlara hâlisâne hürmet ve samimâne hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnut etmektir. (Amca ve hala, peder hükmündedir; teyze ve dayı, ana hükmündedir.)
İşte, o mübarek ihtiyarların vücutlarını istiskal edip ölümlerini arzu etmek ne kadar vicdansızlık ve ne kadar alçaktır, bil, ayıl!
Evet, hayatını senin hayatına feda edenin zevâl-i hayatını arzu etmek ne kadar çirkin bir zulüm, bir vicdansızlık olduğunu anla! (Mektubat, Yirmi Birinci Mektup)