12-02-2020, Saat: 01:36
Tevbe, dinin çirkin gördüğü ve yasakladığı şeyleri terk etmek, övdüğü ve izin verdiği şeylere dönmektir. Günahlar ve isyanlar, helâk eder, Allâh'tan ve cennetlerinden uzaklaştırır. Onları terk etmek de Allâh'a ve cennetlerine yaklaştırır.
Samîmî, hâlisâne, azimkârâne olan bir tevbeye nasûh tevbe denilir. Nasûh, çok hâlis, çok temiz, veya pek ziyade faydalı demektir. Tevbe-i nasûh, bir kulun, işlediği günahlardan -sırf Allâh'ın rızâsına aykırı olduğu için- pişmanlık duyarak vazgeçmesi, bir daha yapmamağa azmetmesi ve nefsini buna alıştırıp günaha dönmemeye karar vermesidir.
Kişi beşeriyet hasebiyle bir günah işlediğinde hemen pişman olup üzüntüsünü kalben de hissetmeli, o günahı bir daha işlememeye azmetmelidir. Hemen istiğfara sarılmalı; Hak Teâlâdan günahlarının afvedilmesini, Rahmet-i ilâhiyesiyle ayıplarını örtmesini niyâz etmelidir.
Resûlullâh Efendimiz buyurdular: mendub.com “Günde yetmiş defa da olsa işlediği günah için istiğfâr eden kimse günahda ısrar etmiş olmaz.” Hadîs-i Kudsî'de buyuruldu:
“Ey kullarım, benim âfiyet ve kurtuluş ihsân ettiklerim hariç, hepiniz günahkarsınız. Öyle ise bana istiğfâr ediniz ki sizi mağfiret edeyim. Her kim günahı ne olursa olsun benim onu bağışlamakta mutlak kudret sâhibi olduğumu bilirse ben onu, suçuna bakmadan bağışlarım.”
Hz. Alî'den tevbe nasıl olur diye sorulduğunda şöyle buyurdu: Altı şeyi toplarsın:
1. Geçmiş günahlarına pişmanlık
2. Geçmiş farzları iâde
3. Zulmen aldıklarını iâde
4. Hasımlarınla helalleşirsin
5. İşlediğin günahlara dönmemeye azmedersin
6. Nefsini nasıl günah ile terbiye ettiysen öylece Allâh’ın taatında terbiye edersin. (sevad-ı azam şerhi)
Tevbe Yâ Rabbi! Hata yoluna gittiklerime
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.
Tevbe, işlenmiş bir günahtan dolayı pişman olmak ve bir daha işlemeyeceğine dair Allâh'a söz vermektir. Tevbe, işlenen günahtan kurtulmak için, Cenâb-ı Hakk'ın kullarına açtığı en büyük fırsat kapısıdır.
Nitekim Kur'ân-ı Kerim de: mendub.com "Allâh katında (makbul) tevbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allâh, bunların tevbelerini kabul buyurur. Allâh, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nisâ, 4/17); mendub.com "Ey iman edenler! Bir aha (günaha) dönmeyecek tevbe ile tevbe ediniz" (Tahrîm, 66/8) buyurulmuştur. Bu fırsatı kullarına veren Allâh Teâlâ sonsuz rahmet ve mağfiretine sığınılmasını istemiş, işlenen günahtan dolayı da hemen tevbe edilmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir.
Konu ile ilgili Peygamberimiz (s.a.s.)'de, mendub.com "Ademoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise tevbe edenlerdir". (İbn Mâve, "Zühd", 30) buyurarak insanın hatasız olamayacağını ve yaptığı günahtan dolayı hemen tevbe etmesini istemiştir.
Bu nedenle, tevbenin en güzeli; işlediği günahı terk etmek, yaptığına pişman olmak ve bir daha günah işlemeyeceğine içten karar vermektir.
mendub.com "Allâhü Teâlâ gece günah işleyene sabaha kadar, gündüz günah işleyene de, tevbe etmesi için akşama kadar elini (Kudretini ve Rahmetini) uzatır, güneş batından doğuncaya kadar böyle devam eder" buyurmuştur. Allâhü Teâlâ'nın elini açması, tevbesini istemekten kinayedir. istemek, kabul etmekten de daha ilerdedir. Çünkü kabul edilen şeyler var ki, aslında istenmezler. Taleb edilen her şey kabul edilir. Yine Resul-i Ekrem (s.a.v.):
mendub.com "Göklere kadar yükselen günahı işleseniz de sonra nedamet etseniz, Allâhü Teâlâ tevbelerinizi kabul eder."
Diğer hadiste:
"Kul, işlediği günah sebebiyle cennet'e girer" buyurdu. "Bu nasıl olur?" diye soranlara:
mendub.com "Çünkü iylediği günaha pişman olur ve daima odan uzak kalmağa dikkat eder de bu sayede cennet'e girer."
Başka bir hadisde şöyle buyurmuştur:
"Günahın keffareti, pişmanlıktır." Diğer hadiste de:
"Günahtan tevbe eden, sanki hiç günah işlememiş gibidir." buyurulmuştur. (İhya 4.c.s:28)
Samîmî, hâlisâne, azimkârâne olan bir tevbeye nasûh tevbe denilir. Nasûh, çok hâlis, çok temiz, veya pek ziyade faydalı demektir. Tevbe-i nasûh, bir kulun, işlediği günahlardan -sırf Allâh'ın rızâsına aykırı olduğu için- pişmanlık duyarak vazgeçmesi, bir daha yapmamağa azmetmesi ve nefsini buna alıştırıp günaha dönmemeye karar vermesidir.
Kişi beşeriyet hasebiyle bir günah işlediğinde hemen pişman olup üzüntüsünü kalben de hissetmeli, o günahı bir daha işlememeye azmetmelidir. Hemen istiğfara sarılmalı; Hak Teâlâdan günahlarının afvedilmesini, Rahmet-i ilâhiyesiyle ayıplarını örtmesini niyâz etmelidir.
Resûlullâh Efendimiz buyurdular: mendub.com “Günde yetmiş defa da olsa işlediği günah için istiğfâr eden kimse günahda ısrar etmiş olmaz.” Hadîs-i Kudsî'de buyuruldu:
“Ey kullarım, benim âfiyet ve kurtuluş ihsân ettiklerim hariç, hepiniz günahkarsınız. Öyle ise bana istiğfâr ediniz ki sizi mağfiret edeyim. Her kim günahı ne olursa olsun benim onu bağışlamakta mutlak kudret sâhibi olduğumu bilirse ben onu, suçuna bakmadan bağışlarım.”
Hz. Alî'den tevbe nasıl olur diye sorulduğunda şöyle buyurdu: Altı şeyi toplarsın:
1. Geçmiş günahlarına pişmanlık
2. Geçmiş farzları iâde
3. Zulmen aldıklarını iâde
4. Hasımlarınla helalleşirsin
5. İşlediğin günahlara dönmemeye azmedersin
6. Nefsini nasıl günah ile terbiye ettiysen öylece Allâh’ın taatında terbiye edersin. (sevad-ı azam şerhi)
Tevbe Yâ Rabbi! Hata yoluna gittiklerime
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.
Tevbe, işlenmiş bir günahtan dolayı pişman olmak ve bir daha işlemeyeceğine dair Allâh'a söz vermektir. Tevbe, işlenen günahtan kurtulmak için, Cenâb-ı Hakk'ın kullarına açtığı en büyük fırsat kapısıdır.
Nitekim Kur'ân-ı Kerim de: mendub.com "Allâh katında (makbul) tevbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allâh, bunların tevbelerini kabul buyurur. Allâh, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nisâ, 4/17); mendub.com "Ey iman edenler! Bir aha (günaha) dönmeyecek tevbe ile tevbe ediniz" (Tahrîm, 66/8) buyurulmuştur. Bu fırsatı kullarına veren Allâh Teâlâ sonsuz rahmet ve mağfiretine sığınılmasını istemiş, işlenen günahtan dolayı da hemen tevbe edilmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir.
Konu ile ilgili Peygamberimiz (s.a.s.)'de, mendub.com "Ademoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise tevbe edenlerdir". (İbn Mâve, "Zühd", 30) buyurarak insanın hatasız olamayacağını ve yaptığı günahtan dolayı hemen tevbe etmesini istemiştir.
Bu nedenle, tevbenin en güzeli; işlediği günahı terk etmek, yaptığına pişman olmak ve bir daha günah işlemeyeceğine içten karar vermektir.
mendub.com "Allâhü Teâlâ gece günah işleyene sabaha kadar, gündüz günah işleyene de, tevbe etmesi için akşama kadar elini (Kudretini ve Rahmetini) uzatır, güneş batından doğuncaya kadar böyle devam eder" buyurmuştur. Allâhü Teâlâ'nın elini açması, tevbesini istemekten kinayedir. istemek, kabul etmekten de daha ilerdedir. Çünkü kabul edilen şeyler var ki, aslında istenmezler. Taleb edilen her şey kabul edilir. Yine Resul-i Ekrem (s.a.v.):
mendub.com "Göklere kadar yükselen günahı işleseniz de sonra nedamet etseniz, Allâhü Teâlâ tevbelerinizi kabul eder."
Diğer hadiste:
"Kul, işlediği günah sebebiyle cennet'e girer" buyurdu. "Bu nasıl olur?" diye soranlara:
mendub.com "Çünkü iylediği günaha pişman olur ve daima odan uzak kalmağa dikkat eder de bu sayede cennet'e girer."
Başka bir hadisde şöyle buyurmuştur:
"Günahın keffareti, pişmanlıktır." Diğer hadiste de:
"Günahtan tevbe eden, sanki hiç günah işlememiş gibidir." buyurulmuştur. (İhya 4.c.s:28)