Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 12 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 12 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 651
|
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 587
|
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 675
|
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 665
|
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 601
|
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,261
|
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,989
|
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,976
|
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,158
|
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,242
|
|
|
Bebekler Niçin Ağlar |
Yazar: mendub - 03-05-2020, Saat: 01:52 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
mendub.com “Bebeğin iki aya kadar ağlaması Allâh’tan başka ilah olmadığına (ve Muhammed aleyhisselâm’ın onun kulu ve resulü olduğuna) şehâdettir.
Dört aya kadar ağlaması, Allâhü Teâlâ’ya itimaddır.
Sekiz aya kadar ağlaması peygamber’e (s.a.v.) salevattır.
İki seneye kadar ağlaması da anne babasına istiğfardır.
Susadığı zaman Allâhü Teâlâ annesinin göğsünde ona cennetten bir pınar ihsan eder de onu içer. Böylece yeme ve içme ihtiyacı karşılanmış olur.”
mendub.com “Bir seneye kadar, ağladıkları için çocuklarınızı asla dövmeyiniz. Zira onlar dört ay şehâdette bulunurlar, dört ay bana salevat okurlar, dört ay da anne babasına dua ederler.”
|
|
|
Hz. Yûnus Aleyhisselâm |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 23:41 - Forum: Sahabiler
- Yorum Yok
|
 |
Hz. Yûnus, Benî İsrail'den mübarek bir peygamberdir. Annesine nisbetle Yûnus bin Metta diye yâd olunur. Âsûriye devletinin payitahtı olan, halen Musul şehrinin karşısında harabesi görülen Ninova ahâlisine peygamber gönderilmiştir. Putlara tapmakta bulunan Ninova ahâlisi, Hz. Yûnus'un otuz üç sene devam eden nasihatlerini dinlemediler. Hz. Yûnus da kendisine Allâhü Teâlâ tarafından henüz izin verilmeden Ninova'yı bıraktı, Dicle kenarına gitti, bir gemiye binip bir tarafa gitmek istedi. Fakat gemi yürümedi. İçinde bulunanlar, "Aramızda bir suçlu kul var" demeye ve kur'a atmaya başladılar, Hz. Yûnus "O suçlu kul benim. Rabbimden daha müsâde almadan kavmimi terk ettim.” diye kendisini suya attı. Derhal büyük bir balık tarafından yutuldu. Hemen “Lâ ilâhe illa ente sûbhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” diye mendub.com Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe devam etti de bir müddet sonra balık kendisini çıkarıp sahile attı.
Bu tesbihin manası şöyledir: mendub.com "Yâ Rabbi. Senden başka mâbûd yoktur. Seni noksanlardan tenzih ederim, ben şüphesiz zâlimlerden oldum".
Hz. Yûnus aleyhisselâmdan sonra Ninova şehrini korkunç bir kara duman kaplamıştı. Ahâli derhal Allâhü Teâlâ'ya yalvararak tevbe ettiler, yaptıklarına pişman oldular. O duman da üzerlerinden açılıp gitti, başlarına gelecek belalardan kurtulmuş oldular.
Hz. Yûnus tekrar Ninova'ya gelip bir müddet daha insanları irşad ile meşgul oldu, sonra bu şehri terk ederek uzlete çekildiği bir mahalde irtihâl etti.
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 22:38 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır;
Fazilet hissi insanlarda mendub.com Allâh korkusundandır.
Mehmet Akif Ersoy
|
|
|
Oruç Hakkında Bazı Meseleler |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 21:32 - Forum: Oruç
- Yorum Yok
|
 |
Yolculuk veya hastalık özrü ile mendub.com Ramazan-ı Şerîf orucunu tutmamış olan kimse, bunları kazaya müsait bir vakit bulmadan vefat etse üzerine kaza etmesi ve fidye vermesi lâzım gelmez. Şu kadar var ki fidye verilmesini vasiyet etmişse malının üçte birinden verilmesi icap eder.
Yolculuk veya hastalık sebebiyle Ramazan-ı Şerîf orucunu tutmamış olan kimse, bunu tamamen veya kısmen kaza edebilecek bir müddet bulmuş olduğu halde kaza etmeden vefat edecek olsa -eğer malı var ise- kazası icap eden her gün için bir fidye verilmesini vasiyet etmesi lâzım gelir. Bu fidye, malının üçte birinden fakirlere verilir.
Fidye, fakir bir kimsenin sabahlı ve akşamlı bir günlük yiyeceğidir ki, bir sadaka-i fıtra (fitreye) denktir.
mendub.com Ramazan-ı Şerîf orucunu makbul bir özrü olmadığı halde tutmayan kimse üzerine de -malı var ise- ölünce fidye verilmesini vasiyet etmesi icab eder. İsterse kaza edecek vakit bulamamış olsun. Vasiyet bulunmadığı takdirde fidyeyi vârislerinin vermeleri lâzım gelmez. İsterlerse kendi mallarından bir teberru olarak verebilirler. Vârisler veya başkaları ölü namına orucu kaza edemezler. Bu gibi bedenî ibadetlerde vekâlet yoktur. Şu kadar var ki, kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler.
İmam Şâfiî’ye göre böyle bir kimsenin terikesi (öldükten sonra bıraktığı şeyleri)nin tamamından -vasiyet etmiş olsun olmasın- kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir. Böyle bir kimse namına velisi oruç tutabilir.
Tutulmayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan-ı Şerîf orucuyla bunun kazasına ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve katil keffaretleri için lâzım gelen oruçları tutmaktan âciz kalan kimsenin daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bunun için vasiyet etmesi caizdir.
Çocuklar için oruç, namaz gibidir. Binaenaleyh on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emrolunur. Maamafih tutmazsa kazası lâzım gelmez. Çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek bir çocuğa “Oruç tut” diye emredilmez.
|
|
|
Mümin ve Bazı Özellikleri |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 19:35 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Yüce Allâh'ın varlığına ve birliğine, O'nun emir ve yasaklarına, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere iman een kişi mümin olarak adlandırılır. Müminler, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verilenlerden de Allâh yolunda harcarlar. Onlar Hz. Peygamber'e indirilene ve ondan önce indirilenlere de inanırlar. (Bakara, 2/2-4)
mendub.com "Müminler Allâh adı anıldığında kalpleri ürperen ve O'nun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını arttıran, sadece Rablerine tevekkül eden kimselerdir." (Enfal, 8/2)
Müminler, ibadetlerini huşu ile yerine getiren, boş ve faydasız şeylerden yüz çeviren, zekatlarını veren, iffetlerini muhafaza eden, her türlü aşırılıklardan sakınan, verdikleri sözlere bağlı kalan, emanetlere riayet eden kimselerdir. (Mü'minun, 23/2-8)
Hz. Peygamber de müminin özelliklerine ilişkin olarak şöyle buyurmaktadır: mendub.com "Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir." (Buharî, "İman", 4)
|
|
|
Gayrimüslim Bir Kimse Müslüman Mezarlığına Defnedilebilir mi? |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 17:36 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
Gayrimüslim bir kimse müslüman mezarlığına ve müslüman bir kimse gaydimüslim mezarlığına defnedilebilir mi?
Ölen bir kimsenin, kendi dininden olan kimselerin mezarlığına gömülmesi genel bir uygulamadır.
mendub.com Müslümanlar arasında yaşayan bir gayr-i müslimin ölümü halinde kendi din mensuplarının gömüldüğü bir mezarlığı yoksa ve başka yere nakli de mümkün değilse, bu gayri müslimin cenazesi Müslüman mezarlığının uygun bir yerine defnedilebilir.
Tıpkı bunun gibi, bir Müslüman da gayr-i Müslim bir toplum içinde ölür ve defnedilecek bir Müslüman mezarlığı ya da uygun bir yer bulunamazsa, cenazesi gayr-i Müslim mezarlığının bir köşesine defnedilebilir (el-Fetâvâ el-Hindiyye, I, 159).
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 15:12 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
İnsanların en cahili bildiğiyle amel etmeyendir.
Onların en âlimi, bildiğiyle amel eden, en faziletlileri ise mendub.com Allâh'tan en çok korkan kimsedir.
Süfyân b. Uyeyne (rahmetullâhi aleyh)
|
|
|
Oruçla Alâkalı Meseleler |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 14:07 - Forum: Oruç
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Oruçta misvak kullanmak mekruh değildir. Bilakis oruçluya da sünnettir.
Oruç tutana zafiyet vermeyecekse kan aldırmak mekruh değildir.
mendub.com Sahura kalkmak ve sahuru geciktirmek (yani son vaktinde yemek); iftarı acele yapmak müstehabtır. Hadis-i şerifte "Üç halet paygamberlerin ahlakındandır: İftarı acele etmek, sahuru geciktirmek ve misvak kullanmak." buyurulmuştur.
"Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), "Sahura kalkın! Çünkü sahurda bereket vardır." buyurdu.
İmam Ahmed'in (rh.) rivayet ettiği hadis-i şerifte; "Sahurun hepsi berekettir. onu bırakmayın! Velev ki biriniz bir yudum su olsun içsin. Çünkü sahura kalkanlara Allâh ve melekleri rahmet eylerler." buyurulmuştur.
|
|
|
Farzlardan Sonra Duâ Makbuldur |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 12:42 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Bir gün Hâce Abdülhâlık Gucdüvânî (k.s.) Hazretleri’nin huzuruna uzaktan bir yolcu geldi ve:
“Hâce Hazretleri! Bana imanla âhirete gitmem için dua buyurunuz. Şeytanın tuzaklarından selâmetle kurtulalım.” dedi. Hâce Hazretleri,
mendub.com “Allâhü Teâlâ farz namazları edadan sonra yapılan duâyı kabul edeceğini vaat etti. Sen, farz namazdan sonra bize dua et, biz de farz namazlardan sonra sana dua edelim. Böyle olursa bizim ve sizin hakkınızdaki duânın kabul olduğunun eseri zahir olur. Muvaffakiyet ancak Allâhü Teâlâ’dandır.” buyurdular.
|
|
|
|