Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 9 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 9 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 651
|
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 587
|
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 675
|
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 665
|
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 601
|
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,261
|
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,989
|
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,975
|
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,158
|
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,242
|
|
|
Ölüyü tezkiye etmenin dini hükmü nedir? |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 05:07 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
Ölen bir kişinin iyi bir insan olduğuna dair Müslümanların şahitlik etmelerine tezkiye denir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, lehinde şahitlikte bulunulan cenaze için mendub.com “cenneti hak etti”; aleyhinde şahitlikte bulunulan cenaze için ise “cehennemi hak etti” buyurduğu rivayet edilmiştir (Buhârî, Cenâiz, 86; Müslim, Cenâiz, 60).
Günümüzde, bu tezkiyenin yapılmasını sağlamak amacıyla, cenaze namazını kıldıran kişi, cemaatin ölü hakkındaki kanaatlerini sormaktadır. Cenazenin halini genellikle iyi olarak bilen kişinin, iyiliğine şahitlik yapması, tanımayan veya kötü olarak bilen kişinin ise, hayır duâda bulunması uygun olur.
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 03:41 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Hakk'a yaklaşmak yalvarmakla,
insanlara yaklaşmak ise onlardan birşey istememekle olur.
Erzurumlu İbrahim Hakkı
|
|
|
Oruca Dair Bazı Mühim Meseleler |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 02:42 - Forum: Oruç
- Yorum Yok
|
 |
Vücûdun derisinden içeriye nüfuz eden şeyler orucu bozmaz. Meselâ vücuda sürülen bir yağ veya yıkanılıp içeriye soğukluğu geçen bir su, orucu bozmaz. Yine, göze dökülen bir ilâç -boğazda hissedilse bile- orucu bozmaz. Göze sürülen bir sürmenin izi ve rengi tükürükte görülse de böyledir.
mendub.com Oruçlunun ağzından başka, vücudunun herhangi bir kısmından içerisinde kaybolacak surette tamamen girdirdiği bir şey veya başkası tarafından girdirilip vücuda faydalı olan herhangi bir şey orucu bozar.
Bir kimsenin herhangi bir uzvuna kendisi tarafından saplanıp vücutta tamâmen kaybolan odun ve demir parçası ve benzeri bir şey orucu bozar. Fakat böyle bir şeyin bir ucu dışarıda kalmış olursa, orucu bozmaz. Kısmen içeriye sokulmuş olan bir süngü, bir odun parçası gibi.
Yine, içeriye boşluğa veya dimağa kadar uzayan derin bir yaraya konulan yaş bir ilâç, içeriye veya dimağa kadar geçince İmâm-ı A’zam’a göre orucu bozar, kazayı gerektirir.
Bu esas üzerine denilir ki, ramazanda gündüz vakti vücuda yapılan iğne de orucu bozar ve kazayı gerektirir. Çünkü bu, hem oruçlunun rızası ile yapılmakta, hem de vücudun yararına yapılmış bulunmaktadır. İğne ile vücudda bir yol açılıyor ve böylece ilâç tam vücudun içine akıtılmış oluyor. Bundan dolayı hayati bir tehlike veya zaruret bulunmayınca, iğneler iftardan sonra yapılmalıdır. İhtiyata uygun olan budur.
İmâmeyne göre ise, bir şey, tabii yoldan içeriye gitmedikçe oruç bozulmaz. Yani dışarıdaki bir yaraya konulan ilâç, boşluğa kadar gitse de, orucu bozmaz. Vücudun derisini yırtarak içeriye gidip kaybolan bir demir, bir kurşun parçası hakkında da hüküm böyledir. Buna göre iğne ile de orucun bozulmaması gerekir. Evvelce, fetvahane tarafından da bu yolda fetva verilmişti.
Fakat daima ihtiyat yolunun gözetilmesi evlâdır.
|
|
|
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye |
Yazar: mendub - 02-05-2020, Saat: 01:36 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Mecelle, 19. yüzyılın ikinci yarısında Ahmed Cevdet Paşa riyâsetinde ilmî bir heyet tarafından hazırlanan, İslam hukûkunun ibâdât, muâmelât, münâkehât ve ukûbât kısımlarından sâdece muâmelât kısmını Hanefî fıkhına dayanarak îzâh eden, 1851 madde ve 16 kitaptan meydana gelen kânûn mecmûasıdır. 1876 yılında İkinci Abdülhamid Han zamanında mahkemelerde tatbik edilmiştir. 1926 yılına kadar mer’iyyette (yürürlükte) kalmıştır.
Mukaddime kısmında zikredilen 99 madde vecîz bir üslupla yazılmış “Kavâid-i külliye” olup İslâm hukûkunun temel esasları olan Kur’ân-ı Kerîm’den, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hadîs-i şerîflerinden ve selef-i sâlihîn devrinde yapılan ilmî ve içtimâî çalışmalardan istinbât edilmiş, çıkarılmıştır.
Ahmet Cevdet Paşa Mecelle hakkında Tezakir kitabında şöyle yazmaktadır:
“Avrupa kıtasında ilk defa tedvin olunan (yazılan) kanunname Roma Kanunnamesi’dir ki İstanbul’da bir ilmî cemiyet tarafından tertib ve tedvin olunmuş idi. Avrupa kanunlarının esasıdır ve her tarafta meşhur ve mûteberdir. Fakat Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’ye benzemez. Aralarında çok fark vardır. Çünkü o, beş altı kanun bilen zat tarafından yapılmıştır. Bu ise beş altı fakîh zatın ma'rifetiyle vaz'-ı ilâhî olan şerîat-i garrâdan alınıp çıkarılmıştır. Avrupa kanun-şinas(hukukçu)larından olup bu kere Mecelle’yi mütâlaa ve Roma Kanunnamesi’yle mukayese eden ve ikisine dahi sadece beşer eseri nazariyle bakan bir zat dedi ki: “Âlemde ilmî cemiyet vasıtasiyle iki def'a kanun yapıldı. İkisi de İstanbul’da vuku' buldu. İkincisi tertib ve intizamı ve meselelerinin düzen ve irtibatı hasebiyle evvelkinden çok üstündür. Aralarındaki fark dahi insanın o asırdan bu asra kadar medeniyet âleminde kaç adım atmış olduğuna bir güzel ölçüdür.”
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 01-05-2020, Saat: 16:24 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
Bedenin bu dünyadandır, gönlün de öteki dünyadan.
Bedenin dostu eğlence, heves, şehvet ve aşırılıklardır.
Gönlün dostu da mendub.com Hakk'tır.
Mevlana Celaleddin-i Rumî
|
|
|
Orucun Hikmetleri |
Yazar: mendub - 01-05-2020, Saat: 14:20 - Forum: Oruç
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Oruç, mutedil bir riyazet(terbiye)dir, insanın nefs-i emmaresini kahra, kalbini tasfiyeye vesiledir. Oruç sayesibnde kalb, ilahi hikmetlerin kabı olmaya müsait bir hale gelir. Oruç tutan, yemek ve içmekten münezzeh olan Hak Teâlâ'nın ahlakı ile ahlaklanmış olur. Oruç, riya şaibesinden uzaktır. Çünkü orucu başkası bilemez. Binaenaleyh bunun sevabı da o nisbette ziyadedir. Orucun sıhhate faydaları çoktur.
İslâm dininin temel esaslarından biri de Ramazan ayı boyunca oruç tutmaktır. Ourç ergenlik çağına girmiş her müslümana farz olan bir bedeni ibadettir. Yüce Allâh Kur'ân-ı Kerim4de "Ey iman edenler! Sakınasınız diye sizden öncekilere farz kılınıdığı gibi size de farz kılınmıştır" (Bakara, 2/183) buyurmuştur.
Orucun farz olmasında; insani, ahlâkî, psikolojik, sosyolojik ve sıhhi pek çok faydalar vardır. Hz. Muhammed (s.a.s.) mendub.com "Oruç kötülüklere ve cehenneme karşı bir kalkan ve bir siperdir." (Ahmed ibn. Hanbel, "Müsned", I, 195) buyurmuştur.
İnsan oruç sayesinde nefsani arzularına direnerek iradesini güçlendirir. Peygamber (s.a.s.) mendub.com "Oruçlu bir kimse yalan konuşmayı ve yalancılığı terk etmedikçe Allâh o kişinin aç ve susuz kalmasına bir değer vermez." (İbn-i Maci, "Siyam", 44).
Oruç nefsi terbiye ve iradeyi güçlendirir. İnsanı daha sabırlı ve tahammüllü yapar.
Oruç sağlık yönünden de faydalıdır. Peygamber (s.a.s.) mendub.com "Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız." (Ahmed ibn. Hanbil "Müsned", IX, 218).
Orucun Ramazan ayında tutulması ile ilgili: Peygamber (s.a.s.) mendub.com "Meşru bir mazaret ve hastalık olmadan Ramazan da tutulmayan bir gün orucun yerine, başka günler de uzun süre tutulan oruca denk olmaz." (Ebu Davud, "Savm", 38) buyurmuştur.
|
|
|
Allah Katındaki En Değerli Şey |
Yazar: mendub - 01-05-2020, Saat: 04:49 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com "Allah katında duâdan daha değerli bir şey yoktur." (Tirmizî, "Deavât", 1)
Duâ eden insan, Allâh'ın yüceliği karşısında kendi aczini itiraf eder. O'nun yücelik ve büyüklüğünü sevgi ve saygı hisleriyle takdir eder. Rabbinden dünya ve ahirette iyilik ve nimet ister, günah ve hatalarını affetmesini diler. Sıkıntılı ve zor zamanlarında O'na yönelir, sıkıntılarını gidermesi için yalvarır. Duânın kendisini "Kullarım, beni senden sorarlarsa (bilsinler ki): gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, duâ edenin duasına cevap veririm..." (Bakara, 2/186) diyen Yaratıcısına daha da yakınlaştıracağını bilir.
Duâ eden insan Rabbine daha çom yaklaşır, Yaratıcısıyla arasındaki bağ kuvvetlenir. Bilir ki Rabbi ona çok yakındır, kendisini işitmektedir. Bu bilinç ve hislerle yapılan dua insanın Yaratıcısına imanının, güveninin ve sevgisinin bir tezahürüdür. İşte bu yüzden Peygamberimiz mendub.com "Allâh katında duâdan daha değerli birşey yoktur." buyurmuştur.
|
|
|
Abdest alırken diş etinde kanama meydana gelen kişinin abdesti bozulur mu? |
Yazar: mendub - 01-05-2020, Saat: 03:36 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Bedendeki bir yaradan çıkıp yaranın dışına akan kan abdesti bozar. Ancak diş etinden çıkan kan, karıştığı tükrüğün yarısı veya daha fazlası kadar ise abdesti bozar (Mevsılî, İhtiyâr, İstanbul, ts. I, 10).
Şafiilere göre ise abdest, sadece ön ve arkadan çıkan şeylerle bozulur. Bunların dışındaki yerlerden gelen sıvılar abdesti bozmaz. Dolayısıyla diş eti kanamasıyla abdest bozulmaz (Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1414/1994, I, 199-200).
|
|
|
Günün Duâsı |
Yazar: mendub - 01-05-2020, Saat: 01:12 - Forum: Duâ
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com "Ey Rabbimiz!
Sen, rahmetin ve ilminle her şeyi kuşattın.
Tövbe edenleri ve yolundan gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru!"
(Mü'min, 40/7)
|
|
|
|