Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 30 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 30 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 607
|
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 561
|
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 639
|
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 629
|
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 575
|
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,221
|
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,955
|
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,952
|
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,118
|
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,218
|
|
|
Mutaassıp Olun |
Yazar: mendub - 07-05-2019, Saat: 18:17 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
Komşuluğu korumak, ahde uymak,
mendub.com iyiliğe itaat, kibre karşı çıkmak,
fazileti almak, aşırılıktan sakınmak,
öldürmeyi büyük suç olarak görmek,
mendub.com insanlar için insaflı olmak,
öfkeyi yutmak ve yeryüzünde fesat çıkarmaktan sakınmak gibi övülecek hasletler için mutaassıp olun.
Hz. Ali (r.a.)
|
|
|
Kitaplara İman |
Yazar: mendub - 07-05-2019, Saat: 05:43 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com "Ey iman edenler! Allâh'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allâh'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur." (nisâ, 4/1367.
Yüce Allâh, ilk insan Hz. Adem'den itibaren bütün insanlara peygamberler aracılığı ile doğru yola çağıran ve bağlayıcılığı bulunan vahiy göndermiştir. Farklı zaman ve mekânlarda peş peşe gelen vahiyler birbiri ile çelişmez.
Her peygambere gelen vahiy, bir öncekinin devamı ve doğrulayıcısıdır. Bu vahiylerden bir kısmı mendub.com "suhuf" ve "kitap" olarak isimlendirilir. Kerim kitabımız bize dört kitaptan bahseder; Hz. Musa'ya Tevrat, Hz. Davud'a Zebur, Hz. İsa'ya İncil ve son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)'e indirilen Kur'ân. Bugün sadece Kur'ân-ı Kerim, değiştirilmeden ve indirildiği şekilde elimizde bulunmaktadır.
Bu sebeple Kur'ân, Peygamberimizin vefatından sonra da bize yol göstermeye devam etmektedir. Vahiy sürecini tasdik anlamında Kur'ân'dan önce indirilmiş olan kitaplara da iman etmekle yükümlüyüz.
|
|
|
Oruç Hakkında Bazı Fıkhî Meseleler |
Yazar: mendub - 06-05-2019, Saat: 05:10 - Forum: Ramazan Ayı - Ramazan-ı Şerif
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan-ı Şerif orucunu tutmamış olan kimse, daha bunları kazaya müsait bir vakit bulamadan vefat etse üzerine kaza etmesi ve fidye vermesi lazım gelmez. Şu kadar var ki fidye verilmesini vasiyet etse malının üçte birinden verilmesi icab eder.
Yolculuk veya hastalık sebebiyle Ramazan-ı Şerif orucunu tutmamış olan kimse, bunu tamamen veya kısmen kaza edebilecek bir müddet bulmuş olduğu halde kaza etmeden vefat edecek olsa -eğer malı var ise- kazası icap eden gün için bir fidye verilmesini vasiyet etmesi lazım gelir. Bu fidye, malının üçte birinden fatirlere verilir.
Fidye, fakir bir kimsenin sabahlı ve akşamlı bir günlük yiyeceğidir ki, bir sadaka-i fıtra (fitreye) denktir.
mendub.com Ramazan-ı Şerif orucunu makbul bir özrü olmadığı halde tutmayan kimse üzerine de -malı var ise- ölünce fidye verilmesini vasiyet etmek icab eder. Velev ki kaza edecek vakit bulamamış olsun. Çünkü mümkün olan edayı terk etmiştir. Vasiyet bulunmadığı taktirde fidyeyi varislerin vermeleri lazım gelmez. İsterlerse kendi mallarından bir teberru olarak verebilirler. Varisler veya başkaları ölü namına orucu kaza edemezler. Bu gibi bedeni ibadetlerde vekalet yoktur. Şu kadar var ki, kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler.
İmam Şafii'ye göre böyle bir kimsenin terekesi (öldükten sonra bıraktığı şeyleri)nin tamamından -vasiyet etmiş olsun olmasın- kazaya kalmış oruçlularının fidyesi verilir. Böyle bir kimse namına velisi oruç tutabilir.
Tutulmayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan-ı Şerif orucuyla bunun kazasına ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve katil keffaretleri için lazım gelen oruçları tutmaktan aciz kalan kimsenin daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bunun için vasiyet etmesi caizdir.
Çocuklara nazaran oruç, namaz gibidir. Binaenaleyh on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emrolunur. Maamafih tutmazsa kazası lazim gelmez. Çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek bir çocuğa "Oruç tut" diye emredilmez.
|
|
|
Sadaka-i Fıtır ( Fitre ) ( Fıtra ) |
Yazar: mendub - 05-05-2019, Saat: 23:52 - Forum: Dinî Deyimler
- Yorum Yok
|
 |
Sadaka-i fıtır, Ramâzan-ı Şerif'in sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisap miktarı (80.18 gr. altın veya ona denk miktarda) bir mala malik bulunan her müslüman için verilmesi vâcip olan bir sadakadır.
mendub.com Zekâtın farz olmasından önce, orucun farz kılındığı sene vâcip olan sadaka-i fıtır orucun kabulüne, ölüm anının sıkıntılarından ve kabir azabından kurtuluşa vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram neşesinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle sadaka-i fıtır, insani bir vazifedir.
Sadaka-i fıtır, Ramâzan Bayramı'nın birinci günü fecr-i sadıkın doğuşundan (sabah namazı vaktinin girmesinden) itibaren vacip olur. Fakat bundan daha önce de verilebilir. Ta ki fakirler, bununla bayram namazına çıkmadan evvel noksanlarını tedarik edebilsinler.
Sadaka-i fıtır (fitre), Ramâzan bayramının birinci günü fecrin doğuşuyla vacip olduğundan fecirden önce çocuk dünyeye gelse onun için de sadaka-i fıtır vacip olur. Şayet fecirden sonra doğarsa bir şey lazım gelmez.
mendub.com Bir kimse, kendi idaresinde olmayan hanımının veya büyük evladının fitrelerini onların izinleriyle verebilir. kendi ailesi, idaresinde bulunduğu taktirde -adeten izin bulunduğundan- izinleri olmaksızın vermesi de kafidir.
mendub.com Bir kimse kendi fitresini, fakir olan eşine, babasına veya oğluna veremez.
Fitreyi bayram namazından sonraya bırakmak mekruhtur. Müstehap olan, namazdan evvel verilmesidir. Çünkü Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Bayram namazından sonra verilen fıtra, diğer (nafile=) sadakaladan bir sadakadır. Lakin bayram namazından evvel verilen fıtra, Allâhü Teâlâ'nın indinde makbul olan bir sadakadır." buyurmuşlardır.
mendub.com Fitre sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve temel ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sahip bulunan her müslüman için verilmesi vacib olan bir sadakadır. Buna yalnız " Fitre " de denir. Fıtır sadakası, sevab için verilen yaratılış ikramı demektir. İhtiyacı olan eşyadan, borçlardan fazla olarak, zekat nisabı kadar malı ve parası bulunan her Müslümanın, Ramazan ayında Bayram namazına kadar fıtra vermesi vaciptir. Seferde olanın da fıtra vermesi lazımdır.
Fitre sadakasının vacib olması, zekatın farz kılınmasından öncedir. orucun farz kılındığı yıla rastlar. Bu bir yardımlaşmadır, orucun kabulüne ve can çekişme ile kabir azabından kurtuluşa bir yoldur. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram gününün sevincine katılmalarına bin yardımdır. Bu yönü ile fitre sadakası, insanlık için bir hayır ve bir görevdir.
mendub.com İhtiyaç eşyası demek; kıymeti ne kadar çok olursa olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtaları, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlardır. ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, sanat ve ticaret aletleri, yere serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, fıtra ve kurban için nisab hesabına katılır.
Fitre sadakası, Ramazan Bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren vacib olursa da, bundan önce ve bundan daha sonra da verilebilir. Önceden verilmesiyle fakirler bayramlık ihtiyaçlarını gidermiş olurlar.
Üç imama göre, fitre sadakası Ramazanın son akşamında güneşin batmasından itibaren vacib olur. Bayramdan sonraya bırakılması ile bu sadaka düşmez, kaza edilmesi gerekir.
mendub.com Fıtra olarak; 1750 gr. buğday veya buğday unu, 3.5 kilo arpa, hurma veya kuru üzüm verilir. Bunların kıymeti kadar altın veya gümüş de verilebilir.
Fitre sadakası, nisab miktarı bir mala sahib olan her hür müslüman için vacibtir, ister çocuk olsun, ister mecnun olsun... (B.İs. İlm. S. 421)
|
|
|
Ramazan-ı Şerifin İlk Akşamı Kılınacak Namaz |
Yazar: mendub - 05-05-2019, Saat: 22:07 - Forum: Ramazan Ayı - Ramazan-ı Şerif
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com Ramazan-ı Şerif ayının ilk gecesini idrak edecek, ilk teravih namazını kılacağız. Şaban'ın son gününü Ramazının ilk gününe bağlayan gecede, Ramazan-ı şerifin ilk akşamı olması itibarıyle, akşamla yatsı arasında iki rek'at teşekkür namazı kılınır. "Ya rabbi, Ramazan-ı şerif ile müşerref kıldığın için" diye niyet edip "Allahü Ekber" denilerek namaza durulur.
Fatiha'dan sonra birinci rek'atte 1 İnna a'tayna, ikinci rek'atte 1 İhlas-ı Şerif okunur.
Namazdan sonra: 70 istiğfar-ı şerif, 70 salavat-ı şerife (Salat-ı Münciye efdaldir) okuyup dua edilir.
(Dua ve İbadetler, Fazilet Neşriyat)
|
|
|
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Haller |
Yazar: mendub - 04-05-2019, Saat: 11:36 - Forum: Ramazan Ayı - Ramazan-ı Şerif
- Yorum Yok
|
 |
Bazı sebeplerden dolayı oruç tumamak veya başlanılan orucu açmak mübahtır. Bunlar:
Yolculuk : mendub.com Ramazanı Şerif'te en az üç günlük (yaya on sekiz saatlik = 90 km) bir yere gidecek olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Bundan dolayı o gün yola çıkınca oruçlu bulunmamış olur. Fakat bir kimse oruca niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa, orucunu tamamlar. Bozarsa, sadece kaza gerekir.
Hastalık : mendub.com Bir hasta öleceğinden, aklının gitmesinden, hastalığının artmasından veya uzamasından korkacak, olursa oruç tutmayabilir veya tutmuş olduğu orucu açabilir. Bunda sadece korku kafi değildir. Hastanın tecrübesi veya görülen alametlerden kat'i kanaati bulunmalı veya Müslüman bir doktor haber vermelidir. Sonradan iyileşince tutamadığı günleri kaza eder.
Şiddetli açlık ve susuzluk : mendub.com Oruçlu bir kimse açlıktan veya susuzluktan dolayı ölmesinden, aklına bir noksanlık gelmesinden bir tecrübe, bir alamet veya müslüman bir doktorun haber vermesi ile korkarsa, orucunu -sonra kaza etmek şartı ile- açabilir.
Gebelik, süt analığı : mendub.com Ramazan-ı Şerif'te gebe bulunan, kendisinin veya başkasının çocuğuna süt veren bir kadın, kendisine veya çocuğa bir zarar gelmesinden korkarsa, orucunu açabilir. Sonra onu kaza eder.
Hayız ve nifas hali : mendub.com Bir kadın Ramazan-ı Şerif'te gündüzün adet görmeğe başlarsa veya çocuk dünyaya getirirse, orucu bozulmuş olur. Artık adet günlerinde ve lohusalık müddetinde oruç tutması caiz olmaz. Tutamadığı oruçları kaza eder.
Yaşlılık : mendub.com Vücudu artık oruç tutamayacak kadar takatsiz olan çok yaşlı ve güçsüz kimse oruç tutmayabilir. Böyle bir kimse için Ramazan-ı Şerif'in her gününün orucuna bedel olarak bir fidye vermesi gerekir. Bir fidye Ramazan-ı Şerif'in evvelinde veya sonunda, bir fakire yahut daha çok fakire verilebilir.
Ziyafet : mendub.com Ziyafet vermek veya bir ziyafete davet olunmak, nafile oruçları açmak hususunda bir özür sayılır. Bunun için kişi, sonradan kaza etmek üzere, vereceği veya çağrıldığı bir ziyafetten dolayı, nafile olarak tutmuş olduğu orucunu açabilir.
|
|
|
Terâvih namazı ile Alakalı bir Mesele |
Yazar: mendub - 04-05-2019, Saat: 11:26 - Forum: Namaz
- Yorum Yok
|
 |
Bir kimse imam yatsı namazını kıldırıp, terâvihe başladığı esnada mescide gelse ne yapması icab eder?
mendub.com Cevap: Evvela yatsı namazını kendi başına kılar, sonra terâvih için imama uyar. Terâvih nihayet bulunca noksan rek'atleri tamamlar, sonra da vitir namazını kendi başına kılar. Bununla beraber imam ile vitir kılıp sonra teravihi tamamlaması da caiz görülmüştür.[/size]
|
|
|
Ramazan Gecelerini İhya Etmek |
Yazar: mendub - 04-05-2019, Saat: 10:14 - Forum: Ramazan Ayı - Ramazan-ı Şerif
- Yorum Yok
|
 |
Ramazan gecelerini ihya etmenin de ayrı bir önemi vardır. Sahabilerin bildirdiğine göre, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) onları kesin bir emirde bulunmaksızın ramazan gecelerini ihyaya teşvik ederdi. Buyurdu ki: mendub.com "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya ederse geçmiş günahları affedilir." (Buhari, Tırmizı).
Ramazan gecesine özgü ibadetlerin başında, bilindiği gibi teravih namazı gelir. Teravih, cemaat şuurunu artıran, insanların birbirleriyle kaynaşmasına sebep olan, kardeş olmayı öğreten güzel bir ibadettir.
Ayrıca bu ayda teheccüd namazına da önem vermek gerekir ki bu, geceleyin bir müddet uyuduktan sonra kılınan namazdır. Hadis-i şerifte bilidirildiğine göre geceleyin kalkıp, eşini de uyandırarak iki rekat namaz kılan kimsenin, Allâhü Teâlâ'yı çokça zikreden erkekler ile kadınlardan yazılacakları haber verilmiştir (Ebu Davud; İbn Mace).
|
|
|
Oruç |
Yazar: mendub - 04-05-2019, Saat: 01:20 - Forum: Dinî Deyimler
- Yorum Yok
|
 |
Farsça'dan Türkçe'ye geçmiş bir kelimedir. Kelimenin aslı "Roze"dir. Bu kelime Türkçe'ye önceleri "Oruze" (Günlük) olarak geçmiş, daha sonra "Oruç" halinde kullanılmaya başlanılmıştır. Arapça karşılığı savm veya siyam'dır. "Savm" kelimesinin lugat manası: Yeyip-içmekten kendini tutmak, imsak, hareketsiz kalmak ve herşeyden el-etek çekmektir. İslami ıstılahta "ikinci fecirden (fecr-i sadıktan) itibaren günaşin gurubuna kadar; yemekten, içmekten, cinsi münasebetten ve orucu bozan diğer şeylerden, Allâhü Teâlâ (c.c)'ya kulluk niyyetli ile nefsi men etmeye" verilen isimdir. Oruçta; sürekli olarak kötülüğü emreden "Nefs-i Emmare'yi" kahretme söz konusudur. Kur'ân-ı Kerim'de: mendub.com "Ey iman edenler!... Sizden evvelki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz kılındı). Ta ki, korunasınız" (Bakara Suresi, 183) buyurulmuştur.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in: mendub.com "Oruç insanı cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır; tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi" buyurduğu bilinmektedir. Mükellefi her türlü şehveten alıkoyan ve ihlası artıran bir ibadettir. açlığa, susuzluğa ve nefsin diğer arzularına boyun eğmemek ve diremek açısından da oldukça önemlidir. Allâhü Teâlâ (c.c)'ya iman eden ve O'nun uğrunda cihad'a karar veren mü'min oruç ibadeti ile kuvvetli bir iradeye sahip olur.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in: mendub.com "Oruç bir kalkandır. Oruçlu kem (kötü) söz söylemesin. oruçlu, kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene iki defa "Ben oruçluyum" desin. Ruhum yed-i kudretinde olan Cenâb-ı Hakk'ka (c.c) yemin ederim ki; oruçlu ağzın (açlık) kokusu, Allâh indinde misk kokusundan daha temizdir.
Cenâb-ı Hakk (c.c) buyurmuştur ki; mendub.com "Oruçlu kimse benim (rızam) için yemesini, içmesini, cinsi arzusunu bırakmıştır. Oruç doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun (sayısız) ecrini de doğrudan doğruya ben veririm. Halbuki başka ibadetlerin hepsi on misliyle ödenmektedir.
Ramazan ayında oruç tutmak İslam'ın beş temel esaslarından biridir.
mendub.com Oruç ibadeti ile kişi nefsini terbiye eder, iradesini güçlendirir ve kötü alışkanlıklara karşı direnme gücü kazanır. Kur'ân-ı Kerim'de "Ey iman edenler! Allâh'a karşı gelmemten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı." (Bakara suresi. 183)
Oruç, dünyada kötülüklerden sakınmayı, ahirette cehennem azabından korunmayı sağlayan önemli bir ibadettir. Ayrıca oruç, günahların affedilmesine de vesiledir. Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Kim inanarak ve mükafatını Allâh'tan bekleyerek orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari, Savm, 6)
Akıllı, ergenlik çağına erişmiş müslümanın ramazan orucunu tutması farzdır. Ancak oruç tutamayacak derecede hasta olanlar ve yolcular, oruç tutamayabilirler. Hastalar iyileşince, yolcular memleketlerine dönünce tutmadıkları orucu kaza ederler. Hasta olan kişinin iyileşme ihtimali yoksa, tutmadığı her bir gün için fidye vermesi gerekir. Yani bir gün için bir gün bir fakiri doyurur.
mendub.com Bozulan nafile oruçların kaza edilmesi ve adak oruçların tutulması vaciptir. Bunlara ilave olarak tutulan oruçların ise nafile (sünnet/müstehap) oruçlardır.
Ebu Said radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bir kul Allâh yolunda bir gün oruç tutarsa, bu oruç sebebiyle Cenab-ı Hak onun yüzünü yetmiş senelik mesafeden cehennem ateşinden uzaklaştırır." (Buhari, Cihad 36)
Ebu Ümame radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse Allâh yolunda bir gün oruç tutarsa, Cinab-ı Hak onunla cehennem arasında yerle gök genişliğinde bir hendek açar." (Tırmizi, Fezailü'l-cihad 3)
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
mendub.com "Hadis-i Kudsi'de Allâhü Teâlâ şöyle buyurur: Ademoğlunun işlediği her hayır ve ibadet kendisi içindir, yalnız oruç hariç. Çünkü o, sırf benim içindir ve onun mükafatını da ben veririm."
mendub.com Oruç bir kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde fena söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Şayed kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyen olursa iki defa "Ben oruçluyum' desin. Allâh'a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, Allâh katında misk kokusundan daha hoştur.
mendub.com "Oruçlu için ferahlanacağı iki vakit vardır: biri iftar ettiği vakit, diğeri de Rabbine kavuştuğu vakittir ki orucunun sevabıyla sevinir."
Oruç sadece yemek, içmek ve orucu bozan şeyleri terk etmekten ibaret değildir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) mendub.com "Nice oruçlular vardır ki ona orucundan kalan sadece açlığı ve susuzluğudur." buyurmuşlardır.
Muhakkak her azanın oruçta bir hissesi vardır. Bütün azaları, Allâh'ın hoş görmediği amellerden sakındırmak lazımdır.
Gözün orucu, onu harama bakmaktan menetmektir. "(Harama) bakmak İblis'in zehirli oklarından bir oktur. Kim gözünü harama bakmaktan meneder, tutarsa Allâh onun kalbine lezzetini hissedeceği iman verir." buyurulmuştur.
Dilin orucu onu faydasız sözden menetmek, tutmak, sadece faydalı yerde kullanmaktır.
Kulağın orucu onu gıybet gibi Allâh'ın haram kıldıklarını dinlemekten tutmaktır. Zira dinleyen, günahda söyleyene ortaktır. elin orucu haramı tutmamak, ayağın orucu harama gitmemektir. Hasılı bütün bedeni dinin hoş görmediği şeylerden uzak tutmak lazımdır.
Oruçtan maksad nefsin şehvetini kırmaktır. Böyle olunca oruçlunun iftarda ve sahurda aşırı yemesi, hele hele diğer zamanlarda iki defada yediğini bir defada yemesi doğru olmaz. Yalnız gündüz işinin ağırlığına göre işine ve ibadetine kuvvet verecek kadar yemelidir.
|
|
|
|