Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 5
» Son Üye: melisamoory
» Toplam Konular: 1,255
» Toplam Yorumlar: 1,255

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 13 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 12 Ziyaretçi
Google

Son Aktiviteler
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 605
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 558
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 639
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 625
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 572
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,220
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,951
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,949
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,117
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,214

 
  Günün Duâsı
Yazar: mendub - 11-06-2018, Saat: 03:42 - Forum: Duâ - Yorum Yok

"Rabbimiz!

Bizi sabırla donat, bize sebat ve ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et."

(Bakara, 2/250)

Bu konuyu yazdır

  Niyet
Yazar: mendub - 10-06-2018, Saat: 20:58 - Forum: Dinî Deyimler - Yorum Yok

Mümin, dünya hayatındaki gayesinin Allâhü Teâlâ'ya kulluk etmek olduğunu bilir. Hayatının her anında O'nun rızasını gözetir. Cenâb-ı Hakk'ın rızası gözetilmeden yapılan işten menfaat sağlanamayacağının şuurundadır. Bu nedenle her işe hayırlı niyetle başlar. Kulun hayırlı niyetini yüce Allâh boşa çıkarmaz. Hayırlı niyetle başlanan fiilin sonu nereye çıkarsa çıksın, müminin istediği şekilde sonuçlansın yahut sonuçlanmasın, her durumda Hak Teâlâ'nın rızasına yaklaştırır. İnsanın her fiilinde, "Rabbim senin rızan için, senin istediğin şekilde, senin takdirinle..." deyip niyetlenmesi, onun gönlünden ilâhî sevgiyi, ilâhî rızayı arayışını çıkarmaması manasına gelir. Böylece gafleti de azalır ve Rabb'ine yaklaşır. Bu sebeple sadece namaza, abdeste değil, her işe hayırlı niyetle başlamak gerekir.

Bu konuyu yazdır

  Kadir geceniz mübarek olsun!
Yazar: tunayt - 10-06-2018, Saat: 20:33 - Forum: İslami Haberler - Yorum Yok

Allah”ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Kadir Gecesi”nde,

bir yıllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz.

Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun Kadir geceniz mübarek olsun!

Bu konuyu yazdır

  El-Kadîr
Yazar: mendub - 10-06-2018, Saat: 20:30 - Forum: Dini Sohbetler - Yorum Yok

El-Kadîr; güçlü, sonsuz kudret sahibi, istediği gibi yapabilen, eşyaya biçim ve şekil veren, aciz olmayan demektir.

Ayetlerde yüce Allâh'ın bu ismi celili ile her şaya gücü yettiği bize bildirilmektedir (Bakara, 2/20). Allâh (c.c.) mucize vermeye, gökten ve yerden azap indirmeye (Hac, 22/74), yerlerin ve göklerin benzerini yaratmaya (İsrâ, 17/99), ölüleri diriltmeye, ölen insanın parmak uçlarını bile yeniden ve aynen var etmeye (Kıyâme, 75/4) gökten indirdiği suyu tamamen yok etmeye ve tehdit ettiği azabı göstermeye muktedirdir.

O'nun aciz olduğu, gücünün yetmediği hiçbir şey yoktur. Bir şeye "ol" demesi ile o şey hemen olur (Yasin, 36/82).

El-Kadîr ismi yüce Allâh'ın ölçen-biçen, biçim veren, her şeyi bir ölçü ve düzene göre yaratan olduğunu da ifade eder (Mürselât, 77/23). Mü'minlerin tam bir teslimiyetle yüce Allâh'ın duâ edecekleri isimlerden biri de hiç şüphesiz O'nun her şeye gücü yeteceğini belirten bu isim olmalıdır.

Bu konuyu yazdır

  Sabah namazının vakti ne zamandır?
Yazar: mendub - 10-06-2018, Saat: 03:11 - Forum: Soru Cevap - Yorum Yok

Sabah namazı vakti: Tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Cebrail'in Peygamber Efendimize (s.a.v.) imamlık yaptığını anlatan rivayette Cebrail, sabah namazını bir gün tan yeri ağardığında, ertesi gün ise ortalık tamamen ağarıp güneş doğmak üzereyken kıldırmış ve sonra: "Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir" demiştir. (Tirmizî, Salât, 154).

Sabah namazında ortalığın aydınlanmasını beklemek müshetaptır. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Sabah namazını gün aydınlanınca kılın" buyurmuştur (Tirmizî, Salât, 154; Zeylaî, Tebyinü'lhakaik, I, 387).

Bu konuyu yazdır

  Günün Duâsı
Yazar: mendub - 10-06-2018, Saat: 02:03 - Forum: Duâ - Yorum Yok

"Rabbimiz!

Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla.

Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız sensin."

(Âl-i İmrân, 3/8)

Bu konuyu yazdır

  Kardeşlik
Yazar: mendub - 09-06-2018, Saat: 11:15 - Forum: Dini Sohbetler - Yorum Yok

Aynı anne babadan doğmanın fıtrî bağ oluşturması gibi aynı inancı paylaşmak da kardeşlik duygusu verir. Kur'ân'da; "Müslümanlar ancak kardeştir" (Hucurât, 49/10) buyrulur. Bir başka ayet şöyledir: "Beraberce Allâh'ın ipine sarılın, parçalanmayın. Allâh'ın size verdiği nimetini hatırlayın. hani sizler birbirinize düşmandınız da O, kalplerinizi birleştirmişti. O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz..." (Âl-i İmrân, 3/103) Ensâr bütün varlılarını muhacirlerle paylaşmışlar ve hatta onları kendilerine öncelemişlerdi.

Peygamberimiz (sa.s.) şöyle buyurmuştur: "Müminler birbirlerine karşı sevgi, merhamet ve şefkatte tek bir bedenin uzuvları gibidir. Birisi rahatsız olup şikayetlenirse diğerleri de ona katılır." (Buhârî, Salât, 88)

Bu konuyu yazdır

  Beş Vakit Namaz Hangi Vakitlerde Kılınır?
Yazar: mendub - 09-06-2018, Saat: 10:34 - Forum: Soru Cevap - Yorum Yok

Sabah Namazı Vakti: Tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Cebrail'in Peygamber Efendimize (s.a.v.) imamlık yaptığını anlatan rivayette Cebrail, sabah namazını bir gün tan yeri ağardığında, ertesi gün ise ortalık tamamen ağarıp güneş doğmak üzereyken kıldırmış ve sonra: "Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir" demiştir. (Tirmizî, Salât, 154).

Sabah namazında ortalığın aydınlanmasını beklemek müshetaptır. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Sabah namazını gün aydınlanınca kılın" buyurmuştur (Tirmizî, Salât, 154; Zeylaî, Tebyinü'lhakaik, I, 387).


Öğle Namazının Vakti: Güneşin tepe noktasından batıya doğru kaymasıyla (zeval ile) başlar. Kur'ân-ı Kerim'de, "Güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir." (İsrâ, 17/78) buyrularak öğle namazı vaktinin başlangıcı olan zeval vakti açıkça ifade edilmiştir. Aynı ölçü, yukarıda geçen Cebrail'in Hz. Peygamber'e (s.a.v.) namaz kıldırmasını anlatan hadisin devamında da ortaya konmuştur.

Öğlenin vakti, Ebû Hanife'ye göre güneş tam tepedeyken eşyanın yere düşen gölge uzunluğu 'fey-i zevâl' hariç, her şeyin gölgesi kendisinin iki misline ulaşacağı zamana kadar devam eder. Öğle vaktinin sona erdiği zaman konusunda Ebû Hanife'nin delili, "Öğle namazını hava serinleştiği vakte bırakın..." hadisidir. (Buhârî, Mevakit, 8; Tirmizî, Namaz, 5).

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile diğer üç mezhebin imamına göre göğle namazının vakti, eşyanın gölgesi, 'fey-i zevây' hariç kendisinin bir katı olması ile sona erer. Diğer imamların delili ise Cebrail'in ikindi namazını birinci günde kendilerinin işaret ettikleri vakitte kıldırmış olsaıdır. (Zeylaî, Tebyinü'l-Hakaik, I, 379-380; Nevevî, el-Mecmu, III, 18; İbn Kudame, el-Muğnî, I, 415).


İkindi Namazının Vakti: İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğlen namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için, öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla Ebû Yûsu ile İmam Muhammet ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti her şeyin gölgesi 'fey-i zeval' hariç kendisinin bir misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. Ebû Hanife'ye göre ise öğle vaktinin bitişi her şeyin gölgesi 'fey-i zeval' hariç kendisinin iki misli olduğu zaman biten ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir.

Hanefî mezhebine göre güneş batıncaya kadar devam eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Kim ki ikindi namazınran bir rekâta güneş batmadan yetişirse ikindi namazına yetişmiş olur" (Muvatta, Salât, 35; Ahmed, Müsned, XVI, 37, 9954) buyurmuştur.

Şâfîî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde 'ihtiyarî vakit ve 'zaruri vakit' olmak üzere iki kısma ayrılır: Her şeyin gölgesi iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyari vakittir. Bir özür yok iken bu ihtiyari vakti geçirmek caiz değildir. Zaruri vakit ise bundan sonra güneşin batmasına kadarki vakittir. Güneşin batışından önce bir rekât da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur (Nevevî, el-Mecmû', III, 28; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 418-420).


Akşam Namazının Vakti: Ebû Hanife'ye göre güneşin batması ile başlayıp güneşin batışından sonra ufukta kalan aydınlık kayboluncaya kadar devam eder. Hz. Peyagamber (s.a.s.); "Akşam namazı vaktinin başlangıcı güneşin batışı, sonu da ufuktaki aydınlığın kayboluşudur" buyurmuştur (Muvatta, Vukût, 23; Darekutnî, Salât, Sıfatu'l-Mağrib, 2). Hadisteki 'aydınlık' İmam Ebû Hanife'ye göre, kırmızılıktan sonraki beyazlıktır. Ebû Hanife delil olarak, "Akşam namazı vaktinin sonu ufkun karardığı vakitti" (Ahmed, b.Hanbel, Müsned, XI, 570, 6993) hadisine dayanmıştır.

İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre ise akşamın son vakti, güneşin batışından sonraki kızıllık gidinceye kadar devam eder. Zira hadisteki 'aydınlık' güneşin batışından sonraki kızıllıktır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.): "Aydınlık kızıllıktır. O kaybolunca namaz vacip olur" buyurmuştur (Muvatta, Vukût, 23; Dârekutnî, Salât, Sıfatu'l-Mağrib, 2; Zeylaî, Nasbü'r-Râye, I 233)


Yatsı Namazının Vakti: Güneşin batışından sonraki aydınlığın kaybolmasından, yani akşam namazı vaktinin sona ermesinden başlayarak tan yeri ağarmasına kadar devam eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Yatsı namazının vakti tan yerinin ağarmasıyla sona erer" buyurmuştur (Mâlik, Muvatta, III, 575; Zeylaî, Tebyinü'l-Hakaik, I, 387).

Şâfîî mezhebine göre yatsı namazının vakti şafağın (güneşin batışından sonraki aydınlığın) kaybolmasıyla başlar, tan yeri ağarmasına kadar devam eder. Ancak bu mezhebe göre yatsı namazının vakti kendi içinde "tercih edilen vakit" ve "mekruh vakit" olmak üzere iki kısma ayrılır. Tercih edilen vakit, yatsı namazının öncelikli olarak kılınacağı, gecenin ilk üçte bir vaktidir. Bundan sonra fecre kadarki vakit ise mekruh vakittir. Bu vakitte yatsı namazını kılmak sahih ise de mekruhtur (Nevevî, el-Mecmu', III, 40).


Vitir Namazının Vakti: Yatsı namazı kılındıktan sonra başlayarak tan yeri ağarıncıya kadar sürer. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Vitir namazını yatsı namazı ile tan yerinin ağarması arasında kılın" buyurmuştur (Tirmizî, Vitr, 452; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, I, 224).

Bu konuyu yazdır

  Günün Duâsı
Yazar: mendub - 09-06-2018, Saat: 01:58 - Forum: Duâ - Yorum Yok

"Rabbimiz!

Günahlarımızdan ve işimizdeki aşırılıklardan ötürü bizi bağışla,

sebatımızı arttır, kâfir topluluğa bize yardım et!"

(Âl-i İmrân, 3/147)

Bu konuyu yazdır

  Allâh'ı Tesbih Etmek
Yazar: mendub - 08-06-2018, Saat: 19:04 - Forum: Dini Sohbetler - Yorum Yok

Göklerde olanlar, yerdekiler ve ikisi arasındaki tüm mahlûkat Allâh'ı tesbih eder. Tesbih, acziyeti idrak etmek ve Allâh'ı tüm noksanlıklardan tenzih etmektir.

Resûlullâh'ın en çok yapılmasını öğütlediği tesbih sözleri "Sübhanallâh, Elhamdülillâh, Allâhü Ekber"dir. Vakit namazlarından sonra bu tesbih sözlerini 33'er defa tekrar edenler dünya ve ahirette iyilik ve ihsanlarla müjdelenmiştir.

Daime söylenmesi tavsiye edilen bu sözlerin yanı sıra günlük hayatımızda dilimizden düşmeyen bazı tesbih sözleri ve tabirler vardır. Bir işe başlarken bismillâh; olmasını istemediğimiz bir iş için inşallâh; bir şeyi güzel bulduğumuzda maşallâh; bir şaşkınlık anında fesübhanallâh; riıza ve hoşnutluğumuzu ifade ederken eyvallah; bir umut beslerken evvelalllâh; bir aksilik gördüğümüzde hay Allâh demek kabildendir. Âdet olan ve öylesine kullanılan bu sözler, halisane duygularla söylenmesi halinde mümin bireyin Allâh rızasına ulaşmasına vesile olacaktır.

Bu konuyu yazdır

Tarih: 23-05-2025, 12:13 Türkçe Çeviri: MCTR, Yazılım: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group.