Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 15 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 14 Ziyaretçi Google
|
Son Aktiviteler |
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 605
|
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 558
|
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 639
|
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 625
|
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 572
|
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,220
|
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,951
|
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,949
|
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,117
|
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,214
|
|
|
Ramazan Bayramı |
Yazar: mendub - 15-06-2018, Saat: 00:44 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Arabî aylardan Şevval ayının birinci günü Ramazan Bayramı, Zil-hicce ayının onuncu günü de Kurban Bayramıdır. Müslümanlar bayram günlerine ayrı bir önem verirler. Zira bu günler, günahların affedildiği, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır.
Bayram günleri; ana, baba, hoca, akraba, arkadaş ve komşu ziyaretleri yapılır. Salih olan akrabayı ziyaret lâzımdır. Salih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Bayram öncesi, yiyecek, giyecek ve temizlik gibi hazırlıklar yapılır. Bayram günlerinde herkes, temiz giyinir. Çocuklara yeni elbiseler alınır. Fakir, öksüz ve yetimler sevindirilir.
Bayram namazından sonra, kabirler ziyaret edilir; geçmişlerin, akraba ve din büyüklerinin ruhu için Kur’ân-ı kerîm okunur, duâ edilir, sadakalar verilir.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” Medine’ye hicret edince, Medinelilerin cahiliye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce; [/url][url=http://www.mendub.com]mendub.com “Allahü teâlâ size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban Bayramı) ihsan etti.” buyurarak Müslümanlara sevinç ve neşe günlerini bildirmiştir.
Bu mükâfatları bilen bir Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez ki? Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir.
Hadîs-i şerîfte; mendub.com “Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin günahlarını affeder. Bunlar; içki içmeye devam eden, ana-babasına âsi olan, sıla-i rahmi terkeden, mümin olmaktan ümidini kesendir.” buyuruldu. Eğer bunlar tevbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder.
Ayrıca İslâm büyükleri, bir Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabul etmişlerdir. Cennete girildiğinde ise en büyük bayramdır.
Allahü teâlâ, necip milletimize ve bütün Müslümanlara sıhhat ve afiyet içerisinde nice bayramlar nasip buyursun!
Rahmet ve mağfiret mevsimi Ramazan ayını geride bırakarak, sevgi ve şefkatle birbirimize ellerimizi uzatma ve kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşamaktayız.
Bayramlar, iç dünyamızdan başlayarak sevgi ve huzuru dalga dalga topluma yaymanın, birbirimizi kardeş bilerek daha çok gözetmenin ve hoşgörmenin, öksüzleri sevindirmenin, yoksulları barındırmanın, yakınlarımızdan başlayarak dargınları barıştırmanın ve sonuçta birbirimizin gönlüne girmenin sevincini yaşadığımız kutlu zaman dilimleridir. Bayramlar, insanî ve dinî güzelliklerin birlikte yaşandığı, birlik, beraberlik, sevgi ve saygının güzel örneklerinin sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleridir.
Öyle ise bayramı sadece kendimiz ve çevremizde yaşamayalım, onu evlerden evlere, gönüllerden gönüllere taşıyalım, yakınlarımızı, komşularımızı, dostlarımızla sevgiyle kucaklayalım. Ramazan'da elde ettiğimiz kazanımları, güzel haslet ve yüksek değerleri Ramazan sonrasında da devam ettirmeye çalışalım. Yüce Allah'tan daha nice sağlıklı, mutlu ve umutlu bayramlara, sevgi ve kardeşilk dolu yarınlara kavuşma temennisiyle Ramazan Bayramı'nızı en içten dileklerimizle tebrik eder, bayramın milletimizi, ülkemize, dünyamıza ve bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini Yüce Mevla'dan niyaz ederiz.
|
|
|
El-Alîm |
Yazar: mendub - 14-06-2018, Saat: 19:08 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Yüce Allâh'ın kendisini bize tanıttığı isimlerinden biri, her şeyi hakkıyla bilen anlamına gelen el-Alîm'dir.
"Biz her şeyi bilenleriz." (Enbiyâ, 21/81) buyuran Yüce Allâh, bilgisine konu olan şeylerden ayetlerde bize örnekler verir; O, insanların gizlediklerini, açığa vurduklarını (Âl-i İmrân, 3/167), imanlarını (Nisâ, 4/25), mü'minlerin düşmanlarını (Nisâ, 4/45), kendisine şükredenleri (En'am, 6/53), zalimleri (En'am, 6/50), yolundan sapanları, hidayete erenleri (En'am, 6/117), sınırı aşanları (En'am, 6/119), kalplerde olanları (Ahzâb, 33/51), insanların yaptıklarını (Baara, 2/283), söylenen sözleri (Mâide, 5/97) bilendir.
El-Alîm ismi celili dualarımızda yer bulmalıdır (Tâ-Hâ, 20/8). Nitekim Allâh Resûlü (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir (r.a.)'in, "Bana sabah ve akşam olduğunda okuyacağım bir dua öğret!" demesi üzerine ona içinde el-Alîm isminin geçtiği şu duayı öğretir: "Allâh'ım! Sen göklerin ve yerin yaratıcısısın, görünen görünmeyeni bilirsin, her şeyin Rabbi, sahibi ve yöneticisisin, nefsimin şerrinden ve şeytanın şerrinden sana sığınırım." (Nesai, es-Sünenü'l Kübra, Nuût, 25)
|
|
|
İkindi namazının vakti ne zamandır? |
Yazar: mendub - 14-06-2018, Saat: 02:18 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
İkindi Namazının Vakti: İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğlen namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için, öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla Ebû Yûsu ile İmam Muhammet ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti her şeyin gölgesi 'fey-i zeval' hariç kendisinin bir misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. Ebû Hanife'ye göre ise öğle vaktinin bitişi her şeyin gölgesi 'fey-i zeval' hariç kendisinin iki misli olduğu zaman biten ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir.
Hanefî mezhebine göre güneş batıncaya kadar devam eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Kim ki ikindi namazından bir rekâta güneş batmadan yetişirse ikindi namazına yetişmiş olur" (Muvatta, Salât, 35; Ahmed, Müsned, XVI, 37, 9954) buyurmuştur.
Şâfîî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde 'ihtiyarî vakit ve 'zaruri vakit' olmak üzere iki kısma ayrılır: Her şeyin gölgesi iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyari vakittir. Bir özür yok iken bu ihtiyari vakti geçirmek caiz değildir. Zaruri vakit ise bundan sonra güneşin batmasına kadarki vakittir. Güneşin batışından önce bir rekât da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur (Nevevî, el-Mecmû', III, 28; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 418-420).
|
|
|
Günün Duâsı |
Yazar: mendub - 14-06-2018, Saat: 01:43 - Forum: Duâ
- Yorum Yok
|
 |
"Rabbim!
Tövbemi kabul et, günahımı temizle, duâmı kakabul buyur, delilimi sabit kıl,
dilimi doğru yap, kalbime hidayet ver, göğsümün kin ve hasedini çıkar."
(Tirmizî, Deavât, 114)
|
|
|
Ailemizde Yaşlılar |
Yazar: mendub - 13-06-2018, Saat: 11:49 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
"Bal idim pekmez oldum, gül idim kokmaz oldum, evvel gerekli idim, şimdi gerekmez oldum" manisi, yaşlılıkta hissedilen işe yaramama duygusunu anlatıyor. Peygamberimiz, İçinizde masum çocuklar ve beli bükük yaşlılar olmasaydı, belalar başınıza sel gibi akacaktı." (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, X, 227) buyuruyor. O hâlde yaşlılar, sabredilmesi gereken sıkıntı değil, Allâh'ın rahmetinin taşıyıcısıdır. Onlara gösterdiğimiz merhamet aslında kendimiz için merhamet kapılarını aralamaktır. Bu sebeple ailemizde yaşlılar değerlidir ve değerli oldukları kendilerine hissettirilip yapabilecekleri işlerde kendilerine destek olunur. "Yük olma" psikolojisine girmelerine müsaade edilmezler, ihmal edilmezler. Kişisel ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamadıkları bu dönemde ailemizdeki yaşlıların temizlik, beslenme ve bakımları itinayla yapılır. Varlıklarının önemli olduğu kendilerine güzel sözlerle ve tavırlarla gösterilir. Hastalıklarının tedavisi, yaşlılıktan kaynaklandığı gibi gerekçelerle aşağılanmazlar, küçümsenmezler. Yaşlarından kaynaklanan yetersizlikleri sebebiyle eleştiriye maruz kalmaz, alay edilmez, azarlanmazlar. Gelirine el konularak, "Bu yaştan sonra parayı ne yapacaklar, biz bakıyoruz ya kendilerine" denilerek gelirleri ve malı elinden alınmaz.
|
|
|
Günün Duâsı |
Yazar: mendub - 13-06-2018, Saat: 01:43 - Forum: Duâ
- Yorum Yok
|
 |
Allâh'ım! Bizi bağşıla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve duâlarımızı) kabul eyle,
bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle, bütün işlerimizi ıslah eyle."
(İbn Ebû Şeybe, Duâ, 135, No:29342)
|
|
|
Öğle namazının vakti ne zamandır? |
Yazar: mendub - 12-06-2018, Saat: 11:09 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
Öğle Namazının Vakti: Güneşin tepe noktasından batıya doğru kaymasıyla (zeval ile) başlar. Kur'ân-ı Kerim'de, "Güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir." (İsrâ, 17/78) buyrularak öğle namazı vaktinin başlangıcı olan zeval vakti açıkça ifade edilmiştir. Aynı ölçü, yukarıda geçen Cebrail'in Hz. Peygamber'e (s.a.v.) namaz kıldırmasını anlatan hadisin devamında da ortaya konmuştur.
Öğlenin vakti, Ebû Hanife'ye göre güneş tam tepedeyken eşyanın yere düşen gölge uzunluğu 'fey-i zevâl' hariç, her şeyin gölgesi kendisinin iki misline ulaşacağı zamana kadar devam eder. Öğle vaktinin sona erdiği zaman konusunda Ebû Hanife'nin delili, "Öğle namazını hava serinleştiği vakte bırakın..." hadisidir. (Buhârî, Mevakit, 8; Tirmizî, Namaz, 5).
Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile diğer üç mezhebin imamına göre öğle namazının vakti, eşyanın gölgesi, 'fey-i zevây' hariç kendisinin bir katı olması ile sona erer. Diğer imamların delili ise Cebrail'in ikindi namazını birinci günde kendilerinin işaret ettikleri vakitte kıldırmış olsaıdır. (Zeylaî, Tebyinü'l-Hakaik, I, 379-380; Nevevî, el-Mecmu, III, 18; İbn Kudame, el-Muğnî, I, 415).
|
|
|
Gençlerin Kimlik Arayışı |
Yazar: mendub - 12-06-2018, Saat: 02:47 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Ergenlikle başlayan dönemde sistematik düşünme melekesi gelişen genç, kendini, hayatı ve tüm kuralları sorgulamaya başlar. Çünkü o, var olan düzen içinde "kim olacağına" karar vermeye çalışmaktadır. Anne babasıyla aynı olmak değil, yeni ve farklı bir birey olmak ister. Giyim kuşamıyla, konuşmasıyla, saç şekliyle farklı olmak için denemeler yapar. Bir bakarsınız derli toplu, bir bakarsınız sizden tamamen farklı... Bir amaç edinmek ve bununla anne babasının beklemediği ve bazen istemediği bir alanda kendini var etmektir hayali. O güne kadar büyüklerinden öğrendiği her şeyi birer yapı malzemesi olarak kullanır ve kendini inşa eder. İtiraz eder, eleştirir, en doğru fikrin kendine ait olduğuna inanır. Çevresinde otorite olarak gördüğü herkesten farklı olmayı dener. Nasihat dinlemekten hoşlanmaması da bundandır. Biraz sabırlı olup kendisini ifade etmesine müsade eder ve denemelerini hoşgörüyle karşılarsak rotasını bulması kolaylaşır.
Bu yüzden Peygamberimiz, gençlerin duyguları sebebiyle ortaya çıkabilecek aşırılıkları, onları kırmadan, incitmeden, küçük düşürmeden engellemiştir.
|
|
|
Günün Duâsı |
Yazar: mendub - 12-06-2018, Saat: 02:02 - Forum: Duâ
- Yorum Yok
|
 |
"Rabbim!
Bütün işlerimdeki ölçüsüzlüğümü, cahilliğimi ve hatamı bağışla.
Sen bunları benden daha iyi biliyorsun."
(Buhârî, Deavât, 60)
|
|
|
Kibir |
Yazar: mendub - 11-06-2018, Saat: 04:57 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
Dinimizde kendini başkalarından üstün kabul ederek diğer insanları küçümsemek anlamına gelen "kibir" yasaklanmış, kibrin "zerre kadar"ı dahi tasvip edilmemiştir. (Müslim, Birr, 32).
Zira kibir, insanların birbirlerine takva dışında bir üstünlüğü olmadığını bildiren (İbn Hanbel, V, 411) İslâm inancıyla bağdaşmaz. Aksine insanı bu anlayıştan uzaklaştırarak nefsini yüceltmeye, bincilliğe ve hırsa sürükler; kendinden daha üstün kimselere tahammülsüzlük göstermeye, kin ve nefrete yol açar.
Daha ileri boyutlara ulaştığında ise kişiyi, Rabbine isyan etmeye kadar götürebilir, tıpkı şeytan örneğinde olduğu gibi. Yüce Allâh insanı yarattığında bütün meleklere onun önünde eğilmelerini emretmiş, İblis dışında hepsi bu emre uymuştu. Rabbi, "Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?" dediğinde o, isyanının sebebini şöyle açıklamıştı: "Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. onu ise çamurdan yarattın." (A'raf, 7/122-12). İblis'i, "kovulmuş şeytan'a dönüştüren işte bu tavrıydı.
|
|
|
|