Arşı azamın nurundan, yedi kat göklerin üstünde, Kürsinin altında Cennet yaratıldı. cennetin sekiz derecesi, her Cennetin sekiz kapısı vardır.

Cennet halen mevcuttur. Kapıları, mahşerde hesap görüldükten sonra Mü'minlere açılacaktır.

mendub.com Cennet, akla hayale gelmeyen ve Dünya nimetleri ile kıyas olunmayan maddi ve manevi bir çok nimetleri olan sekiz tabakalı bir yerdir. Mü'minler, Cennette cismani ve ruhani bir çok nimetlere ebediyen sahip olacaklardı. Cennet nimetleri isim olarak Dünya nimetlerine benzer, mahiyetini ancak Allâh bilir. Kur'anda Cennet nimetleri, insanların anlıyacağı bir şekilde, misallerle anlatılır. Uhrevi nimetler, Dünya nimetlerine benzetilerek anlatılır. Cennet nimetlerini tahayyül etmek mümkün değildir. Uhrevi nimetlerin en ulvisi Rüyetullah'tır. Bu, Ahirette Cenabı Hakkı perdesiz görmektir.


mendub.com "Allâh mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan Cennetler ve Adn Cennetlerindegüzel meskenler vadetti." (Tevbe, 72)

mendub.com Neylesin ölüm herkesin başında

Uyudun uyanamadın olacak

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında

Bir namazlık saltanatın olacak

Taht misali o musalla taşında


Cahit Sıtkı Tarancı

İçerisinde bulunduğumuz zaman dilimi, Kur'ân-ı Kerim'in, kararan ruhları aydınlattığı, sönmüş umutları yeşerttiği, mübarek Ramazan Ayıdır. Kur'ân-ı Kerim'de yüce mevlamız şöyle buyurur:
mendub.com "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'ân'ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrak eden onda oruç tutsun..." (Bakara 2/185)

Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluşa vesile olan bu mübarek ayı dolu dolu geçirelim. Gafletten uzak, her an Rabbimiz'in huzurunda olduğumuzu düşünerek Ramazanı Şerifi idrak edelim.

Bu vakitlerin kıymatini bilelim. Vakit en değerli sermayedir. Dünyada her an bir defa yaşanır, bir daha ele geçmez. Onun için Allâh dostları her anı son fırsat olarak görmüşler ve her nefesi son nefes gibi değerlendirmişlerdir.

Allâh ile kul arasında bir bağ olan duâ, ilahi rahmetin imdadımıza yetişmesini sağlayan önemli bir vasıtadır. Biz isteklerimizi dua etmek suretiyle Yüce Rabbimize sunar, dilek ve arzumuzun kabul edilmesini isteriz. Yüce Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de; mendub.com "Benden isteyenin duâ ettiğinde duâsını kabul ederim" (Bakara, 2/186) buyurarak dualarımızın kabul ediyeceğini açıkça bildirmektedir. Yeter ki biz duâ etmesini ve içtenlikle istemesini bilelim.

İnsan evinden çıkarken şu şekilde duâ edebilir:
mendub.com "Allah'ım, ismini anarak yola çıkıyorum. Sen ne dilersen o olur. Sana tevekkül ettim.

Allah'ım, evime dönünceye kadar haktan sapmaktan ve saptırılmaktan, hata yapmaktan ve yaptırılmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve cahilce davranışlara itilmekten sana sığınıyorum. (İbn Mace, "Duâ", 18; Ebû Davud, "Edeb", 103; Tirmizi, "Daavût", 34)

mendub.com "Allahım, bu günümde de senden iyilik, takva ve senin hoşnut olacağın işleri yapmamaı nasip etmeni dilerim; beni doğru yola ilet ve işlerimde başarılar ihsan eyle." (Rıyazü's-Salihin, C. III., Hadis no:1502, 1522)

"Allahım, bana yardım eyle, zorlukları kolaylaştır ve bana helal rızık nasip eyle." Amin.

Belirli Bir Hayır Kurumuna veya Fakire Para Yardımı Yapmayı Adayan Kimse, Başka Bir Hayır Kurumuna veya Fakire Bu Para Yardımını Yaparsa adağı Yerine Gelmiş Olur mu?

Adağın yerine getirileceği kişi, yer ve cihet konusundaki şartlar bağlayıcı değildir. Bu itibarla muayyen bir hayır kurumuna veya fakire yardım yapmayı adayan kimse başka bir hayır kurumuna veya başka bir fakire bu para yardımı yapmakla adağı yerine gelmiş olur (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, 1986, Beyrut, IV, 86, 93; İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, İstanbul 1984, III, 741-742; Alauddin Âbidin, el-Hediyyetu’l-Alâiyye, 198-202).

mendub.com "Allâh'ım!

Günahlarımın küçüğünü büyüğünü,

öncesini sonunu, açığını

ve gizlisini, hepsini bağışla."


(Müslîm, Salât, 216)

Hakkında kat'i bir yasak bulunmayan ve terki tercih edilen fiildir ki terk edilmesi güzel, işlenmesi çirkindir.

Harama yakın olan mekrûha tahrîmen, helâle yakın olan mekruha da tenzihen mekruh mendub.com denir.

Ölüm gelmeden önce amel işleye bak.

mendub.com Kabrinde yaslanacağın bir şey hazırlamalısın.

Öncelikle itikadını düzeltmelisin.

Sonra dinî yönden zaruri bilgileri öğrenmelisin.

Fıkıh kitaplarının açıkladığı şeyleri bilmeli ve amel etmelisin.


İmam Rabbani

Ramazan ayının fazileti hakkında Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:

mendub.com "Ramazan ayının ilk gecesi gelince sekiz cennetin bütün kapıları açılır. Bu ay boyunca cennet kapıları hiç kapanmaz. Cenâb-ı Hakk, bir nidacıya şöyle ilan etmesi için emir verir:

mendub.com 'Ey hayır arayan kişi, gel! ey kötülükte ileri giden kişi, bırak! Günahlarının bağışlanmasını dileyen yok mu, bağışlansın! Dilekte bulunan yok mu, dileği verilsin! Tövbe eden yok mu, tövbesi kabul edilsin!'

Bu durum fecir doğup sabah oluncaya kadar böyle deva eder. Cenâb-ı Hakk, her gece iftar vakti azabı hak etmiş bir milyon kişiyi cehennemden azat eder." (Beyhaki).

Ölüm, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Hayat kadar zorunludur ve her canlı için kaçınılmaz bir sondur.

İnsanların ölüm karşısındaki tutumunu inançlar belirler. Biz müslümanlar ölümden sonra ebedi bir hayatın olduğuna iman ederiz. Dünya, sonsuz hayata hazırlığın yapıldığı geçici bir mekandır. Bu sebeple inananlar için ölüm son değildir, bilhakis sık sık hatırlanması gereken bir gerçektir.

Peygamberimiz (s.a.s); mendub.com İnsan öldüğünde ameli kesilir. Devam eden sadaka, faydalı ilim, kendisine dua eden evlat bundan müstesna'' (Müslim, "Vesaya", 3) buyurmuştur. Yakınımız olsun veye olmasın tüm ölmüşlerimiz için dua ve istiğfar edip, onları hayırla anmalıyız. Efendimiz sahabeleriyle birlikteyken yanlarından bir cenaze geçti. Oradakiler cenazeyi hayırla andılar. Nebi (a.s) "kesinleşti" buyurdu. "Ne kesinleşti?" diye sorduklarında, mendub.com "Onu hayırla andınız. Bu sebeple cennete girmesi kesinleşti. Çünkü siz yer yüzünün şahitlerisiniz." (Buhari, "Cenaiz", 86)

Bizlerin de bir gün şahit olacağı ölüm hakikatini, ölmüşlerimizi hayırla yad ederek, onlara dua ve istiğfar etmeye çalışmalıyız.