mendub.com "Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allâh'ın tam kelimelerine

(sonsuz iradesine ve hükmüne) sığınırım."


(Buhârî, Ehâdîsü'l-enbiyâ, 10)

Gülbank, bülbülün güle şakıması anlamındadır. mendub.com Toplu halde duâ edip yakarmaya, tekbir ve tehlil etmeye "gülbank çekmek" denir.

Osmanlı'da mehter takımı gülbank çekmiştir. Mehterin iki çeşit gülabnkı vardır. Bunlardan biri olağan günlerde "Eyyâm-ı âdiye Gülbankı" adıyla okunan, diğeri ise ordu sefere çıkarken okunan "Cenk Gülbankı"dır. Mehteran başının gülbank çekmek için üzerine çıktığı bir taş vardır. Buna "gülbank taşı" denir.

Aynı şekilde Mevlevi ve Bektaşi dervişleri zikre başlarken yahut bitiriken gülbank çekerler. "Vakt-i şerif hayrola. Hayırlar fetola. Şerler def ola.." şeklinde duâ ile başlar ve Allâh'a hamd, ve Resûlü'ne salat ile devam ederler.

Bazı tarihi camilerde müezzinler ezan okuduktan sonra ilk sünnetin ardından gülbank çekerler. mendub.com "Hz. Rasûl-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem... Efendimiz Hazretleri'nin, mübârek, rûh-i saâdetlerine salâvât-i şerîfe getirenlerin âhir ve âkıbetleri hayrolaaaa..." şeklindedir.

Bütün gülbankların ortak yönü Allâh'a hamd ve Hz. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimize salat ü selamdır.

Muhacirler, her şeylerini Mekke'de bırakarak Medine'ye hicret etmiş olan fakir Müslümanlardı. Bu Müslümanlardan bir grup bir gün Hz. Peygamber'in yanına gelerek, varlıklı, servet sahibi Müslümenlerın sevapların hepsini elde ettiklerinden yakındılar. Hz Peygam.er'in bunun sebebini sorması üzerine de onların hem namaz kılıp oruç tuttuklarını hem de sadaka verip köle âzat edebildiklerini söylediler. Bunun üzerine Allâh Resûlü, onlara mendub.com "Size bir şey haber vereyim mi? Dediğimi yaptığınız taktirde sizi sevapta geçenlere yetişirsiniz, sizden sonrakilerden kimse de size yetişemez ve içinde bulunduğunuz cemaatte en hayırlı topluluk olursunuz. Ancak onlarda sizin yaptığınız bu tesbihleri yaparsa size yetişebilirler. Her namazın peşinden otuz üç kez tesbih (sübhânellah), otuz üç kez tahmid (elhamdülillâh) ve otuz üç kere tekbir (Allâhüekber) getirirsiniz." (Buhârî, Ezân, 155; Müslîm, Mesâcid, 142)

Yüce Allâh Kur'ân-ı Kerim'de kendisine ibadeti emrettikten hemen sonra anne ve babaya iyilikte bulunmayı emretmiş 'İsrâ, 17/23), Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de, Allâh katında en iyi amel nedir, sorusuna: mendub.com "Vaktinde kılınan namaz, anne ve babaya iyilik etmek ve Allâh yolunda savaşmaktır." (Müslim, İman, 36) diye cevap vermiştir. Bu yüzden anne ve babaya itaat etmek, onlara iyilikte bulunmak dinimizdeki en önemli konulardan biridir. Anne ve babanın emir ve isteklerini, Allâh'a itaatsizlik olmadıkça yerine getirmek çocukların görevidir. Kayınvalide ve kayınpederi gerekli saygı gösterilmelidir. Bakıma muhtaç, hâle, gelmişlerse, öncelikle onlara sakmakla kendi çocukları yükümlü olurlar. Gelin, kayınvalidesi ve kayınpederine bakmakla doğrudan yükümlü değildir. ancak, kayınvalide ve kayınpederin kendilerine bakacak yakınları bulunmazsa ya da bulunduğu hâlde bakacak durumda değillerse, doğal ihtiyaçlarının karşılanmasında kayınvalidesi ve kayınpederine yardımcı olması da gelinin ahlaki bir görevidir.

Ayrıca eşlerin birbirlerinin anne-babasına saygı göstermesi, bakıma muhtaç olduklarında kendileriyle ilgilenmesi mutlu ve huzurlu bir aile yuvasının devamına hizmet eden ahlaki meziyetlerdendir.

Rabıta, kelime olarak "bir şeyi diğerine bağlamak, onunla ilgili ve alaka kurmak" demektir.

Dinimizde rabıta, tefekkürün bir çeşididir. Tefekkür, varlıkları ve olayları düşünüp onlarda gizlenen ilahi rahmeti, hikmeti, kudreti farketmek ve bu vesile ile kalbi zikre geçinmektir. Kalbin en önemli vazifesi tefekkür yoluyla uyanmak ve yüce Allâh'a bağlanmaktır. mendub.com Allâhü Teâlâ'nın zatından başka her varlık tefekkür edilebilir, hayale alınıp üzerinde derin derin düşünebilir.

Tasavvufta kendisine bakılınca yüce Allâh'ı hatırlatan bir kamil insanı düşünmeye rabıta denir. Kamil insanın kalbi Allâhü Teâlâ'nın en fazla nazar ve tecelli ettiği bir mahaldir.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
mendub.com "Allâhü Teâlâ'nın yeryüzünde yaşayanlar içinde (feyiz ve nur) kapları vardır. Rabb'inizin kapları salih kullarının kalpleridir. Bu kalplerin O'na en sevgili olanları, en yumuşak ve en ince olanlarıdır" (Ahmed b. Hanbel).

mendub.com "Allâh'ım!

Yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat.

Ölmek benim için hayırlı olduğunda da benim canımı al!"


(Buhârî, Merdâ, 19)

mendub.com İnsan denen şahsiyet, köklerini maziye salmış bir ağaç gibidir.

Kökler yüz yılların derinliğine gömülürse şahsiyet büyüktür.

Bin yılları aşarsa şahsiyet harikadır.


Nurettin Topçu

Hediye, içten bir sevginin nişanesidir. Bu yüzdendir ki azlığına çokluğuna, değerli veya değersiz oluşuna bakarak hediyede ve onu getirende kusur aramak, hediyeleşme adabı ile uyuşmaz.

Alçakgönüllülük, hilm ve tevazu gibi yüksek ahlaki vasıflara sahip olan Hz. Peygamber (s.a.s.); mendub.com "Davet edene icabet edin ve hediyeyi reddetmeyin..." (İbn Hanbel, I, 405) buyurmuştur. Kendisi de, kendisine bir kol kemiği hediye edilse bile bunu kabul edeceğini belirterek (Buhârî, Nikâh, 74) hediyenin maddî değerinden ziyade, hediyeleşmenin önemli olduğuna işaret etmiştir.

Resûl-i Ekrem (s.a.s.), mendub.com "hediyeleşme" konusunda mü'minlere yol gösterirken; cömertlik, diğerkâmlık, vefa, ihsan, îsâr ve ikram gibi kardeşlik bağlarını güçlendiren birçok güzel hasleti bir davranışta birleştirmiştir. Onlara, dünya metaını verip karşılığında gönül almanın, Allah'ın rızasını kazanmaya eşdeğer bir meziyet olduğunu öğretmiştir.

Sevgili Peygamberimiz, mendub.com "Musafaha edin (tokalaşın) ki, içinizdeki kin gitsin; hediyeleşin ki, birbirinizi sevesiniz ve (aranızdaki) düşmanlık gitsin." (Muvatta, Hüsnü'l-hulk, 4) buyurarak hediyeleşmenin Müslümanlar arasında muhabbeti tesis eden yönünü işaret etmiştir.

Ana rahmindeki ceninin, mendub.com annenin hayatını doğrudan etkileyecek bir tıbbî zaruret olmadan aldırılması veya kasıtlı olarak düşürülmesi ya da müessir bir fiil, tehdit veya karkutma ile düşmesi durumunda gurre verilen bir tazminat ödenir.

Gurrenin 1/20 diyet, yani 5 deve veya 50 dînar (212,5 gr. altın) olduğu kabul edilmiştir (Ebû Dâvûd, Diyât). Ceninin düşmesine neden olan kişinin, ceninin annesi, babası veya başka bir kişi olması arasında fark yoktur.

mendub.com Namaz kamil manada kılınırsa, günahları siler, temizler. Zira namazda tevbenin şuur haline gelmesi söz konusudur. Yani, namaz ile yapılan tevbe kasdi ve iradi olmamakla beraber, insanın namazla bütünleşmesi ve bu bütünlük içinde Rabbin huzuruna gelmesi onda tevbe adına bir şuur mayalar. Yeter ki, namaz istenen ölçüler çerçevesinde eda edilmiş olsun.

Diğer taraftan namaz, yekpare tevbe demektir. Tevbe namazın bütün rükünlerine öyle sinmiştir ki, onuun tevbeden ayrı mütaala adeta imkansızdır. Her Tevbe elbet namaz değildir; fakat şuurla kılınmış her namaz aynı zamanda bir tevbedir.

Cenâb-ı Hakk mendub.com dilerse her namazda günahları affedebilir. Ancak kul, günahının ızdırabını, yirmidört saat gönlünde duymalıdır ki, bu, o günahların affına ciddi bir davetiye olsun ve o gün işlenen günahlara mukabl, yine o gün dolu dolu tevbeyle geçsin... ve kul, bu tevbenin kabulünü o günün bütün namazlarında arasın; arasın ve bulmaya çalışssın. Neticede de, namazlarından herhangi birinde kefaret meyvesini devşirmiş olsun.