mendub.com Hayvandan beklenen bir menfaati tümüyle yok eden veya hayvanın güzelliğini ortadan kaldıran kusurlar, onun kurban olmasına engeldir. Buna göre ister doğuştan olsun ister sonradan memelerinin yarısı olmayan hayvan kurban olmaz. Aynı şekilde bir hastalığa dayalı olarak memelerinin yarısının sütü kesilen hayvan da kurban olmaz. Fakat hastalık olmaksızın sütü kesilen hayvanın kurban olmasında bir sakınca yoktur (Fetâvây-ı Hindiyye, Beyrut 1991, V, 299; İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, VI, 325).

İslâm’da adam öldürme büyük günahlardan birisi olarak telakki edilmiştir (En’am, 6/151). Haksız yere ve kasten masum bir kimseyi öldürenin, dünyevi cezası bir tarafa, ahirette de cehennem azabıyla cezalandırılacağı, Allah’ın gazap ve lanetine uğrayacağı bildirilmiştir (Nisa, 4/93). Hz. Peygamber de (s.a.s.) Veda Haccı’nda bütün insanlara hitaben, mendub.com “Bu gün, bu ay ve bu belde nasıl kutsal ve korunmuş ise canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da öylesine korunmuştur.” (Buhârî, İlim, 37; Hac, 132) buyurarak, insanın hayat hakkının kutsal ve dokunulmaz olduğunu belirtmiştir.

İnsan, bir çocuğa 'Sus, sana şunu alacağım' der de sonra söz verdiği şeyi almazsa bu onun üzerine yalan olarak yazılır ve kıyamet gününde yalan sebebiyle azab ile cezalandırılır.

Abdullah bin Amir (r.a.) dedi ki: Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bizim evimize geldi. Ben küçük bir çocuktum. Oynamaya gidecektim. Annem bana, 'Ey abdullah, gel, sana birşey vereceğim.' dedi. Bunun üzerine Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) 'Ona ne vermek istemiştin?' dedi. Annem, 'Hurma verecektim.' deyince, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mendub.com 'Şayet dediğini yapmayacak olsayın sana bir yalan günahı yazılırdı.' buyurdu.

Bir Kimsenin Oğlunun veya Başka Birisinin Bağışladığı Para İle Kurban Alıp Kesmesi Durumunda Bu Kurban Sayılır mı?

Oğlu veya başkası tarafından kendisine bağış yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster başka ihtiyaçları için sarf eder, isterse mendub.com kurbanlık alıp kesebilir. Bu kesilen hayvan kurbandır (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, V, 213).

Başkasına Ait Bir “Marka”yı İzinsiz Kullanmak, Bunun Ticaretini Yapmak, Para Kazanmak Dinen Caiz Olur mu?

İslâm emeğe büyük önem verir, haksız kazanca karşı çıkar. Kur’an-ı Kerim’de: mendub.com “İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (Necm, 53/39) buyrulur. Hz. Peygamber de (s.a.s.) emeğin hakkının verilmesini değişik hadisleriyle ifade etmişlerdir. Bunlardan birinde: mendub.com “Hiçbir kimse, elinin emeği ile kazandığını yemekten daha hayırlı bir kazanç yememiştir. Allah’ın Peygamberi Dâvûd da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15) buyurmuşlardır. Bu itibarla, emek ve gayret sarf ederek toplum nezdinde itibar gören bir firmanın kendi markasının izinsiz olarak başkaları tarafından kullanılması kul hakkı ihlaline ve müşterilerinin aldatılmasına sebep olacağından dolayı İslam ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Ayrıca bu yolla haksız kazanç sağlamak da dinen caiz değildir.

İslâm'ın farzlarından birisi, kulun imanını tashih edecek ve amellerini ihlaslı, (yalnız Allâh rızâsına uygun) yapabilmek için ihtiyaç duyulan ilmi öğrenmesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mendub.com "İlmi (hali) öğrenmek, her müslümana farzdir.' buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "İlimle beraber az amel çok, cehaletle beraber çok amel azdır." buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Alimin, alim olmayan kimseye karşı faziletli, benim sizin en aşağıdakiniz üzerine faziletim gibidir. Şüphesiz Allâh ve melekleri, göktekiler ve yerdekiler, hatta yuvasındaki karınca bile, insanlara hayrı öğreten kimseye salat (rahmetle dua/ ederler." buyurmuştur.

Dini ilmini Allâh rızasından başka bir şey için öğrenmek haramdır ve batıl (boşuna)dır. İbni Abbas (r.a.) Peygamber Efendimiz'den (s.a.v.) şöyle rivayet etmiştir: mendub.com "Kim din ilmini, alimlere karşı övünmek veya sefihlerle münakaşa veya insanların kendilerine yönelmelerini istemek için öğrenirse Allâhü Teâlâ onu cehenneme sokar."

Dini ilimler öğrenen kimse, bununla dünyayı değil de Allâh rızasını ve ahireti istemelidir. Bu ikisini isteyen hepsine kavuşur. Çünkü Allâhü Teâlâ (mealen) "Her kim ahiret ekimi (kazancı) isterse ona ekini artırırız, her kimse dünye ekimi isterse ona da ondan veririz. amma ahirette ona hiç nasib yoktur." (Şura suresi, ayet 20) buyurmuştur.

mendub.com Çeşitli amaçlarla kısırlaştırılmış veya burularak hadım hale getirilmiş hayvanlar kurban olarak kesilebilir. Kurban açısından bu herhangi bir eksiklik oluşturmamaktadır.

mendub.com Camilere ait olup da kullanılmayan halı, kilim vb. eşyanın çürümeye terk edilmesi uygun olmaz. Dolayısı ile antika değeri olmayanlarının, usulüne uygun bir şekilde ihtiyacı olan başka bir cami veya mescide verilmesi; ihtiyacı olan başka bir cami veya mescidin bulunmaması halinde ise, ilgili mevzuat çerçevesinde satılıp parasının caminin diğer ihtiyaçlarına harcanmasında dinen bir sakınca yoktur.

Sa'd bin ubade (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.), 'Ya Resûlullâh, Ümm Sa'd (annem) vefat etti. Hangi sadaka daha faziletlidir?' diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Su"buyurdu. Bunun üzerine Sa'd bin Ubade (r.a.), bir kuyu kazdırı ve 'Bu, Ümmü Sa'd (r.a.) içindir."dedi.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: mendub.com "İnsan öldüğü zaman onan -üç şey hariç- ameli kesilir: Sadaka-i cariye veya kendisinden menfaatlenilen ilim veya kendisine duâ eden salih bir evlat."

Sadakanın en faziletlisi, neseben, (evlilikten veya süt emmekten dolayı olan) yakınlara verilenidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Miskine (hiçbir şeyi olmayana) verilen sadaka için bir sevab vardır, akrabaya verilen için ise iki sevap vardır; Biri sadaka (sevabı) ve biri de sıla-i rahim (sevabı)dir." buyurmuştur.

Hz. Zeyneb (r.anha)'dan rivayet olundu: Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) geldim. Kapıda ensardan bir kadın gördüm. Onun ihtiyacı da benimki gibiydi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) heybetli idi. Kimse evine girmeye cesaret edemiyordu. O esnada Bilal geldi. Biz ona. 'Resûlullâh'a git, iki kadın, kocalarına ve evlerindeki yetimlere verdikleri badakanın kabul olup olmayacağını soruyorlar, de. Bizim kim olduğumuzu da söyleme.' dedik. Bilal girdi ve sodu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 'Onlar kim?' diye sordu. Bilal, 'Zeynep ile başka bir kadın.' dedi. 'Hangi Zeynep? diye sordu. Bilal, 'Abdullah bin mes'ud'un hanımı.' dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mendub.com 'Evet, onlar için iki ecir vardır; akrabalık ecri ve sadaka ecri.' buyurdu.

Bundan daha faziletli sadaka, kalbinde kendine düşmanlık beslemeyen ve kendisiyle alakayı kesen akrabasına verdiği sadakadır.

Sıhhatli iken verilen sadaka hasta iken verilen sadakadan faziletlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 'Hangi sadakanın ecri daha çoktur?' diye soranlara "Sıhhatli olduğun, çok cimri olduğun, fakirlikten korkup zenginliği ümid ettiğin zaman sadaka vermendir. Can boğaza gelip falan için şu kadar, filan için bu kadar diyeceğin zamana kadar bekleme. Çünkü o zaman mal falanın olmuştur." "Kişinin hayatında iken bir dirhem sadaka vermesi, ölümü anında (ölmek üzere iken) yüz dinar sadaka vermesinden hayırlıdır." buyurmuylardır. (Şerhu's-Şir-a)

Akika, Adak, Udhiyye ve Nafile Kurbanlar İçin Aynı Büyükbaş Hayvana Ortak Olunabilir mi?

mendub.com Ortak kesilen kurbanlarda, hissedarlardan her birinin kurbanlarını aynı maksat için kesmiş olmaları gerekmez.Ortakların her birinin ibadet niyetiyle katılmış olması kaydıyla bir kısmı udhiyye,ndiğer bir kısmı ise adak, akîka, nafile kurbanı olarak niyet edebilirler (Kâsânî, Bedayî, V, 71).