Kurban nisâbı: Asli ve zaruri ihtiyaçlarından başka fitre vacib olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukim (yolcu olmayan) erkek ve kadın Müslümana kurban kesmek vâcibdir.

Bu malın -zekat nisabında olduğu gibi- alışveriş ile artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi lazım değildir.

Asli ve zaruri ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kafi miktarda eşyası, bineceği (arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elsie, bayram ve benzeri günlere mahsus elbise- kendinin ve nafakası kendi üzerine vacib olanların bir aylık nafakalarından fazla olarak 80,18 gr altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselere sadaka-i fıtır vermek ve kurban günlerinde kurban kesmek vacib olur.

mendub.com Bir kimse (bayramın 1., 2. ve 3. gününde) kurban kesmeye mahsus olan günlerin sonuda (akşam vaktine kadar) zengin, yani nisaba malik olsa derhal kurban kesmesi vacib olur.

[/url][url=http://www.mendub.com]mendub.com Hür, mukim ve nisaba malik müslümanın küçük çocukları için kurban kesmesi müstehaptır. Zahiru'r-rivayede böyledir. Fetva, buna göredir. İmam Hasan'ın Ebu Hanife'den rivayetine göre ise, küçük çocuğu ve babası olmayan torunları için kurban kesmesi vacibtir. İmam Kuduri, İmam Hasan'ın bu rivayetini tercih etmiştir.

mendub.com Müsafin eğer mukim iken kurbanı alıp, (yani bayramın üçüncü günü günaş batmadan önce) sefere çıkarsa, -kurban kesmek üzere bir hayvanı alması sebebiyle üzerine vacib lduğu için- kurbanı satması caiz olmaz.

İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf Hazretleri'ne göre kurban kesmekte mükellefiyet için akıl ve büluğ (ergen olmak) şart değildir. Delinin ve henüz baliğ olmamış çocuğun mallarından babaları yahut vasileri kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler.

mendub.com Kaybolmaların önlemek üzere, gösteriş ve israftan uzak kalarak kabir yapılmasında dinen bir sakınca görülmemiştir. Bunun için de düzenlenecek kabrin bir iki karıştan yüksek olmaması ön görülmüştür. Mezarların başuçlarına, üzerinde ölenin kimliğini belirleyen ifadelerin yer aldığı sade bir taş ve benzeri levhaların yerleştirilmesinde sakınca görülmemiştir.

Normal şartlarda, bir gerekçe ve ihtiyaç bulunmaksızın kabirlerin abartılı yükseklikte yapılması, üzerlerine kubbe inşa edilmesi mekruh görülmüş; kabir taşlarına kimlik bilgilerinin ötesinde aşırı övgü sözlerinin; ölümden ve kaderden şikâyet eden ifadelerin yazılması caiz görülmemiştir (İbnü’l- Hümâm, Fethu’l-Kadîr, II, 140; Fetâvây-ı Hindiyye, I, 166).

Müslüman yetimleri, kendi çocuğunu koruyup gözettiği gibi koruyup gözetir ve yetimin başını okşar, onlara yardım eder ve onlara ihsanda bulunur. Muhakkak bunların mükafatı cennettir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mendub.com "Yetimi koruyan kimse ve ben -orta ve işaret parmağını göstererek- cennette bu ikisi gibiyiz." buyurmuştur.

Hacca Gittiği Takdirde Çocuklarını Bırakacak Güvenli Bir Yeri Olmayan Kimse Hacca Gitmek Zorunda mıdır?

mendub.com Kendisine hac farz olan kimse, çocuklarını bırakacak hiçbir güvenli yer bulamaması halinde bu imkânı elde edinceye kadar hacca gitmekle mükellef olmaz. Böyle bir kimse imkan bulduğu ilk fırsatta gecikmeden bu görevini yerine getirmelidir.

mendub.com Hakkında ayet ve hadislerde hükmü bulunmayan hayvanlar İslam âlimlerince, pis ve iğrenç olup olmadıklarına, leş ve pislik yiyip yememelerine göre ele alınmış (İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, VIII, 195; Mâverdî, el-Hâvî, XV, 137) ve buradan hareketle, yaratılışında vahşet ve bayağılık olmayan, iğrenç görülmeyen, pislik ve leş yemeyen hayvanların etlerinin dini ölçüler içinde helal olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Karâfî, Zahîra, IV). Buna göre otla beslenen ve temiz şeyler yiyen, ceylan, geyik, antilop gibi av hayvanları sınıfına giren kanguru etinin yenmesi helaldir.

Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın rivayet ettiği hadis-i şerifte Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: mendub.com "Çok hilekar, cimri ve başa kakan kimseler, cennete giremez."

Burada cennete giremez demek, hesaba çekilmeden veya yaptıkları mukabilinde azap olunmadan giremez, demektir.

Diğer bir hadis-i şerifte ise "Bir adamda bulunan vasıfların en şerlisi; mala karşı hırsa sevk eden bir cimrilik ve şiddetli korkudur." buyurulmuştur.

İbn-i Abbas (r.a.)'an şöyle rivayet edilmiştir. mendub.com "Allâhü Teâlâ, Adin cennetini yarattığı zaman ona; "ziynetlen!" buyurdu. Ziynetlendiği zaman ona baktı ve "konuş" buyurdu. Adni cenneti 'Bana girenlere müjdeler olsun' dedi. Allâhü Teâlâ "İzzetime yemin ederim ki, cimriyi sende iskan etmem." buyurdu. Yani cimri, Adin cennetine giremez.

Hac yolculuğundan maksat Ka'be-i Muazzama'dır. Ahiret yolculuğunda ise hedef Ka'be-i Muazzama'nın sahibi mendub.com Allâhü Teâlâ'dır. O halde, hac yolculuğunda, ahiret yolculuğunun hallerini düşünmeli, çoluk çocuğuna ve dostlarına Allâh'a ısmarladık dediği zaman, bunun son nefesteki ayrılığa benzediğini düşünmelidir. Ömrünün sonunda da böyle olacağını, yolculuk kolay geçse de, kalbin her şeyden ayrılacağını bilmelidir. Yolda yemek için her türlü yiyeceği aldığı ve her ihtiyatı gözettiği gibi, ahiret yolunun daha uzun ve tehlikeli olduğunu aklına getirmelidir. Orada azığa ihtiyaç çoktur. Bu azığı tedarik etmelidir. Vasıtaya binip yürüdüğünde tabuta binmesi de mümkündür. Elbisesini çıkarıp ihramı giydiği zaman, kefeni hatırlamalıdır. Hac yolunda zorlukları ve tehlikeleri görünce, Münker ve Nekir'i, kabirdeki azabı düşünmelidir.

Öldüğü zaman haşir zamanına kadar tehlikeli geçitleeri bulunan büyük bir sahra vardır. Sahralardaki belalardan kılavuzsuz korunamadığı gibi, kılavuz olmaksızın kabirdeki korkulardan kurtulamayacağını aklına getirmelidir. Lebbeyk deyince bunun Allâhü Teâlâ'nın davetine cevap olduğunu bilmeli, kıyamet günü kendisine böyle nida geleceğini ve o zamanki korkuyu düşünmelidir.

mendub.com Araf'ta durmak, dünyanın her tarafından gelen insanların burada toplanması ve ayrı ayrı dillerle dua etmeleri, kıyamet günündeki Arasat'a benzer. Kıyamette de bütün insanlar bu meydanda toplanır ve her biri kendi haliyle meşgul olur.

Taş atmaktan maksat, kul olduğunu göstermektir. Burada yalnız kulluk, yani "et" emrine itaat etmek ve İbrahim aleyhisselama bemzemek vardır.Şüpheye düşürmek için şöytan önüne çıkınca Hz. İbrahim şeytanı taşlamıştı. Eğer "Şeytan ona göründü, bana görünmüyor, lüzumsuz yere niye taş atayım' diye aklına bir sual gelirse, bu düşüncenin şeytandan geldiğini bilmeli ve taş atıp belini kırmalıdır. Çünkü onun belkemiğinin kırılması "at" emrini yerine getirmekle olur. Taşlayarak hakikaten şeytanı kahrettiğine inan.

a. İşlenen günahı terk etmek,
b. Günah işlendiğine pişman olmak,
c. Günahı bir daha işlememeye azmetmek,
d. Eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek gerekir.

mendub.com Kul hakkından kurtulmak ihlal edilen hakkı, sahibine veya varislerine iade etmekle veyahut affını istemekle olur.

İnsan, mendub.com Allâh'ın yeryüzündeki halifesidir. İnsana saygı ve sevgi dinimizin emri, ahlaki değerlerimizin temel taşıdır. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek güzel ahlaktır ve her müslümanın kulluk görevidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir." buyurmuşlardır. (Tırmizi, Birr, 15)

Yüce Rabbimizin insana bahşettiği en güzel özelliklerin başında sevgi, saygı ve merhamet duyguları gelir. İnsan ancak bu yüce duygular sayesinde mutlu olabilir. Bizlere düşen yüce Allâh'ın emrettiği, mendub.com Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tavsiye ettiği şekilde hareket ederek, yaşlılara karşı saygı ve hürmette kusur etmemektir.

Bugün gücü kuvveti yerinde olan gençler, yaşlılara saygıda kusur etmemeli, onlara şefkatle muamele etmelidir. dinimize göre genç bir insan yaşlılara gençliğinde hizmet ederse, yaşlılığında kendisine hürmet edecek kimseler bulacaktır. Bu durumu atalarımız da 'Bu gün bana, yarın sana" diyerek vurgulamışlardır.

Küçüklerimize de merhamet ve sevgi göstermeliyiz. Çünkü bu onların ruh sağlığının korunmasında, zeka ve karakterlerinin gelişmesinde önemli bir ihtiyaçtır. mendub.com Yüce Allâh yarının büyükleri olacak çocuklarımızı sevmeyi, onlara merhamet etmeyi ve en işi şekilde eğitmeşi emretmiştir.

Müslüman olan erkek ve kadının; hür, akıl, baliğ ve mukim ise, ihtiyacından fazla ve nisap miktarı kadar da malı veya parası varsa, Kurban Bayramı için, niyet ederek, bayramın üçüncü günü akşama kadar belli bir hayvanı kesmesi vacip olur. ihtiyaç eşyası; 1 ev, 1 aylık yiyecek, 3 kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, hizmetçiler, binecek vasıtaları, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır.

Kurban; koyun, keçi, sığır ve deveden birini bayramın ilk üç gününde kurban niyeti ile kesmek demektir. Bir sığır veya deveyi 7 müslüman ortak alıp kesebilirler. Bu hayvanları, fakirlere veya hayır cemiyetlerine diri olarak sadaka vermek kurban olmaz.

Kurbanı kesmek veya dine uygun kesen yerlere; Mesela, binlerce talebeye ve fakir-fukaraya yardım yapan kurumlara vekalet vererek dine uygun şekilde kestirmek lazımdır.

Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, gözünün, kulağının ve kuyruğunun çoğu, ön veya arka bir ayağı kesilmiş olan, çok zayıf olan hayvan kurban olmaz.

Kurbanın ve her hayvanın yedi yerini yemek haramdır:
1. mendub.com Akan kanı,
2. mendub.com Bevl aleti,
3. mendub.com bezleri,
4. mendub.com Bevl (idrar) kesesi,
5. mendub.com Safra kesesi,
6. mendub.com Dişi hayvanın önü,
7. mendub.com Hayaları (Koç yumurtası da deniyor.)