Başta hayvan sürüleri olmak üzere evlerin, ekinlerin, eşyaların korunması, görme engelliler için kılavuzluğundan yararlanılması, sivil savunma ve polisiye amaçlarla koku alma yahut sezgilerinden istifade edilmesi gibi bir maksat ve ihtiyaç olmaksızın sırf süs için evde köpek beslenmesi uygun değildir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: mendub.com "Melekler, içerisinde köpek ve resimler bulunan eve girmezler" (Buhârî, Libas, 88).

mendub.com "Allâh'ım!


Seni zikretmek, nimetlerine şükretmek

ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım eyle."


(İbn Huzeyme, Duâ, No:751)

Sözlükte; terk etmek, ayrılmak, bir yerden bir yere göç etmek demektir. mendub.com Peygamberimiz Allah’tan aldığı emirleri insanlara ulaştırmak ve Müslümanların sayısını çoğaltmak için büyük mücadele vermiştir.

Mekkeli müşriklerin baskılarına dayanamayan Müslümanlar Peygamberimizin izni ile 615 ve 617 yıllarında Habeşistan'a hicret etmişlerdir.

mendub.com Hz. Peygamberin İslam’ı daha geniş alanlara yayma arzusuyla çevre kabilelerden gelenlerle sohbet etmesi; özellikle Akabe biatları, Medine’de Müslümanlar için bir alt yapı oluşturmuştur. Peygamberimiz ve Müslümanlara yapılan baskıları gören Medineliler, Allah Rasûlü ve arkadaşlarını Medine’ye davet ettiler. Peygamberimiz de Hz. Ebubekir ile birlikte Medine’ye hicret etti. Böylece Peygamberimiz, 23 yıllık Peygamberlik hayatının 13 yıllık Mekke devri bitmiş ve 10 yıllık Medine devri başlamıştır. Hicret, İslam tarihinin önemli olayıdır. Müslümanlar müşriklerin zulmünden kurtulmuş, İslâm dinine yayılma imkanı sağlamıştır.

Hicretten 17 yıl sonra Hz. Ali’nin teklifiyle Hz. Ömer zamanında Hz. Peygamberin hicret ettiği yılın 1 Muharremi olan 16 Temmuz 622 tarihi "Hicri – Kamerî Takvim" için "takvim başı" olarak kabul edilmiştir.

Hatırlar mısın?

mendub.com Doğduğun zaman, sen ağlardın, gülerdi âlem.


Öyle bir yaşam sür ki,

mevtin sana handi olsun.

Halka matem...


Mehmet Akif Ersoy

mendub.com Aralarında dört mezhep imamının da bulunduğu fakirlerin çoğunluğu zekâtın, gayrimüslimlere verilemeyeceğinde görüş birliğine varmışlardır. Çünkü ilke olarak zekât Müslüman fakirlerin hakkıdır (Kâsânî, Bedâiü's-Sanaî, II, 49; Nevevî, el-Mecmu, VI, 228; Fetâvây-ı Hindiyye, I, 188; İbn Nüceym, el-Bahru'r-râik, II, 261).

Fuhuş; çirkin söz ve davranış, edep ve ahlaka aykırı olup dinen yasaklanan her türlü kötülük ve çirkinlik anlamına gelmektedir. Kur'an'da "fahşa ve fevahiş" gibi farklı şekillerde yirmi dört yerde geçen fuhuş kelimesi, çoğunlukla söz ve davranışlarda haddi aşmak anlamında kullanılmaktadır. İslami kaynaklarda ise bu kelime iffet ve haya sınırlarını aşan, cinsel suçları ifade etmek için kullanılmaktadır. İslam'ın temel hedefi, fertleri ve toplumu her türlü kötülük ve çirkinlikten konumaktır. Bu sebeple İslam dininde fuhuş ve fuhuşa götüren tüm yollar yasaklanmıştır.

Allâh (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
mendub.com "Çirkin bir iş (fahşa) işledikleri zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allâh emretti." derler. De ki: "Allâh kötülüğü emretmez. Allâh'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" (A'raf s,28)

Fuhuşun yaygın olduğu toplumlarda ahlaki güzellikler yok olur. Çünkü fuhuşun zararları sadece bunu işleyenle sınırlı kalmayıp, toplumdaki tüm fertleri etkiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), toplumu kötülüklerden korumaya yönelik olarak şöyle buyurmaktadır; mendub.com "Mü'minleri Allâhü Teâlâ'dan daha çok fenalıklardan koruyan kimse yoktur. Bunun için Allâhü Teâlâ açık kapalı fuhşiyatı (çirkinlikleri) haram kılmıştır." (Buhari, hikah 107)

mendub.com Dini hükümlerle mükellef olma, ergen olmakla başlar. Erkek çocuklar, ihtilam olmakla; kızlar ise âdet görmekle buluğa ermiş yani ergen sayılır.

Erkekler, genelde 12-15; kızlar ise 9-15 yaşlar arasında buluğa ererler (ergen olurlar). Sıcak iklimlerde bu durum daha erken olabileceği gibi, soğuk iklimlerde daha geç yaşta buluğa erilebilmektedir. Erkek olsun, kız olsun, 15 yaşına kadar ergenliğe ulaşmamış bir çocuk, 15 yaşını bitirdiği tarihten itibaren hükmen ergen ve mükellef sayılır (Mevsılî, İhtiyâr, İstanbul, ts. II, 271-272).

mendub.com "Ey Allâh'ım! Ey Rabbimiz!

Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver,

ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi ateş azabından koru."


(Buhârî, Deavât, 55)

İbadete niyet ederek bir mescidde veya mescid hükmündeki mekanda inzivaya çekilmeye mendub.com "itikaf" denir. İtikafta yeme, içme gibi doğal bazı ihtiyaçların karşılanması dışında dünya ile meşgul olunmaz. Daha çok ibadet, tefekkür ve Allah'ı sikir ile vakit geçirilir. Mescid içinde giderilmesi mümkün olmayan zaruri ihtiyaçların karşılanması için dışarı çıkılabilir. Bu tür hallerin dışında mescid ya da mescid hükmündeki mekandan dışarı çıkılmaması gerekir.

İtikaf, mendub.com Allah'a yakınlaşmak için bir vesiledir. İtikaf müddetince dünya nimetlerinden uzaklaşan insan, dünya ve ahiretin anlamı, varlığın hikmeti, hayatın istikameti hakkında düşünme fırsatı yakalamış olur.

Peygamber Efendimiz, mendub.com Medine'ye hicret ettikten sonra, her yıl Ramazan ayının son on gününü itikafa girerek geçirmiştir (Buharî, "İtikaf", 3). Peygamberimizin bu uygulaması, Müslümanlar arasında da yaygınlık kazanmıştır. Kadir gecesinin, Ramazanın son on günü içinde bulunması ihtimali dolayısıyla, bu günlerde itikafa girmek, Kadir gecesinin ihyası için de bir imkân sunar.

mendub.com Kalbin öldüğünün alametlerinden biri de,

insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi,

yaptığı kötülüklerden dolayı pişmanlık duymamasıdır.


Atâullah İskenderî