Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 4 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 4 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 656
|
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 591
|
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 689
|
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 669
|
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 603
|
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,265
|
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,998
|
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,978
|
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,162
|
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,243
|
|
|
Tevbe |
Yazar: mendub - 12-02-2020, Saat: 01:36 - Forum: Dinî Deyimler
- Yorum Yok
|
 |
Tevbe, dinin çirkin gördüğü ve yasakladığı şeyleri terk etmek, övdüğü ve izin verdiği şeylere dönmektir. Günahlar ve isyanlar, helâk eder, Allâh'tan ve cennetlerinden uzaklaştırır. Onları terk etmek de Allâh'a ve cennetlerine yaklaştırır.
Samîmî, hâlisâne, azimkârâne olan bir tevbeye nasûh tevbe denilir. Nasûh, çok hâlis, çok temiz, veya pek ziyade faydalı demektir. Tevbe-i nasûh, bir kulun, işlediği günahlardan -sırf Allâh'ın rızâsına aykırı olduğu için- pişmanlık duyarak vazgeçmesi, bir daha yapmamağa azmetmesi ve nefsini buna alıştırıp günaha dönmemeye karar vermesidir.
Kişi beşeriyet hasebiyle bir günah işlediğinde hemen pişman olup üzüntüsünü kalben de hissetmeli, o günahı bir daha işlememeye azmetmelidir. Hemen istiğfara sarılmalı; Hak Teâlâdan günahlarının afvedilmesini, Rahmet-i ilâhiyesiyle ayıplarını örtmesini niyâz etmelidir.
Resûlullâh Efendimiz buyurdular: mendub.com “Günde yetmiş defa da olsa işlediği günah için istiğfâr eden kimse günahda ısrar etmiş olmaz.” Hadîs-i Kudsî'de buyuruldu:
“Ey kullarım, benim âfiyet ve kurtuluş ihsân ettiklerim hariç, hepiniz günahkarsınız. Öyle ise bana istiğfâr ediniz ki sizi mağfiret edeyim. Her kim günahı ne olursa olsun benim onu bağışlamakta mutlak kudret sâhibi olduğumu bilirse ben onu, suçuna bakmadan bağışlarım.”
Hz. Alî'den tevbe nasıl olur diye sorulduğunda şöyle buyurdu: Altı şeyi toplarsın:
1. Geçmiş günahlarına pişmanlık
2. Geçmiş farzları iâde
3. Zulmen aldıklarını iâde
4. Hasımlarınla helalleşirsin
5. İşlediğin günahlara dönmemeye azmedersin
6. Nefsini nasıl günah ile terbiye ettiysen öylece Allâh’ın taatında terbiye edersin. (sevad-ı azam şerhi)
Tevbe Yâ Rabbi! Hata yoluna gittiklerime
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.
Tevbe, işlenmiş bir günahtan dolayı pişman olmak ve bir daha işlemeyeceğine dair Allâh'a söz vermektir. Tevbe, işlenen günahtan kurtulmak için, Cenâb-ı Hakk'ın kullarına açtığı en büyük fırsat kapısıdır.
Nitekim Kur'ân-ı Kerim de: mendub.com "Allâh katında (makbul) tevbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allâh, bunların tevbelerini kabul buyurur. Allâh, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nisâ, 4/17); mendub.com "Ey iman edenler! Bir aha (günaha) dönmeyecek tevbe ile tevbe ediniz" (Tahrîm, 66/8) buyurulmuştur. Bu fırsatı kullarına veren Allâh Teâlâ sonsuz rahmet ve mağfiretine sığınılmasını istemiş, işlenen günahtan dolayı da hemen tevbe edilmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir.
Konu ile ilgili Peygamberimiz (s.a.s.)'de, mendub.com "Ademoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise tevbe edenlerdir". (İbn Mâve, "Zühd", 30) buyurarak insanın hatasız olamayacağını ve yaptığı günahtan dolayı hemen tevbe etmesini istemiştir.
Bu nedenle, tevbenin en güzeli; işlediği günahı terk etmek, yaptığına pişman olmak ve bir daha günah işlemeyeceğine içten karar vermektir.
mendub.com "Allâhü Teâlâ gece günah işleyene sabaha kadar, gündüz günah işleyene de, tevbe etmesi için akşama kadar elini (Kudretini ve Rahmetini) uzatır, güneş batından doğuncaya kadar böyle devam eder" buyurmuştur. Allâhü Teâlâ'nın elini açması, tevbesini istemekten kinayedir. istemek, kabul etmekten de daha ilerdedir. Çünkü kabul edilen şeyler var ki, aslında istenmezler. Taleb edilen her şey kabul edilir. Yine Resul-i Ekrem (s.a.v.):
mendub.com "Göklere kadar yükselen günahı işleseniz de sonra nedamet etseniz, Allâhü Teâlâ tevbelerinizi kabul eder."
Diğer hadiste:
"Kul, işlediği günah sebebiyle cennet'e girer" buyurdu. "Bu nasıl olur?" diye soranlara:
mendub.com "Çünkü iylediği günaha pişman olur ve daima odan uzak kalmağa dikkat eder de bu sayede cennet'e girer."
Başka bir hadisde şöyle buyurmuştur:
"Günahın keffareti, pişmanlıktır." Diğer hadiste de:
"Günahtan tevbe eden, sanki hiç günah işlememiş gibidir." buyurulmuştur. (İhya 4.c.s:28)
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 10-02-2020, Saat: 23:01 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pâk anlı değer.
Ey şehid oğlu mendub.com şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor mendub.com Peygamber.
Mehmet Akif Ersoy
|
|
|
Ayıbı Yüze Vurmak |
Yazar: mendub - 10-02-2020, Saat: 01:54 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com İnsaların yaptıkları hataların, ayıpların ve günahların bazen herkesin huzurunda bazen de tek başına olduğu bir ortamda yüzüne karşı yıkıcı bir şekilde vurulmasıdır. Bu tür bir tavra giren insanlar insani ilişkilerinde yapıcı değil kırıcı durumdadır. Bir hata gördüğü zaman Allâh Resûlü (s.a.v.) isim anmayarak da "Bazılarına ne oluyor ki.." şeklinde genel uyarılar yapıyor ya da tek başına olduğunda söylüyordu. Bu durum, hata eden insanın toplum içerisinde rencide edilmesini önlüyor ve bu genel uyarıdan hata eden nasibini alıyordu. Ancak yüzüne karşı yapılan uyarılar, özellikle toplumun içesinde ise insanı çok ciddi yaralamakta ve olumsuz davranışların çıkmasına sebep olmaktadır.
Müslüman, bir ayıp işlendiğini gördüğü taktirde o kimseyi küçük düşürmek, şahsiyetini alaşağı etmek veya onu rezil etmek gibi tavırlar içerisinde bulunmamalıdır.
mendub.com Şeytan ve nefsin tahrikleri altında inancını yaşamaya çalışan insan hata yapabilir, ayıp bir şey işleyebilir. Ayıbı yüze vurmaktansa bir kenara çekerek veya genelleme ile güzel, tatlı bir dillle konuşarak uyarılmalıdır. Bu durum sebebiyle ayıp işleyen yaptığının hata olduğunu anlayacak ve bu olumsuzluktan kurtulacaktır.
|
|
|
Âdet dönemi başlamadan birkaç gün önce Başlayan Akıntının Hükmü nedir? |
Yazar: mendub - 09-02-2020, Saat: 21:55 - Forum: Soru Cevap
- Yorum Yok
|
 |
Âdet dönemi başlamadan birkaç gün önce Başlayan Akıntının Hükmü nedir? Bu esnada İbadet Yapılabilir mi?
Âdet gören kadınlardan gelen ve kan renginde olmayıp bulanık olan akıntılar -konuyla ilgili farklı görüşler olmakla birlikte- ister âdet günlerinin başında, ister sonunda olsun hem başta hem de sonda hayız kanından sayılır (Mergînânî, Hidâye, I, 32, Beyrut, 1410/1990; Mevsılî, İhtiyar, I, 37, Beyrut, 1423/2002)
Buna göre, âdet öncesi sürekli akıntılar görenbir kadın, bu akıntıların başlamasından itibaren âdet günü sona erene kadar namaz kılmaz. Ancak 10 gün geçtiği halde akıntı devam ediyorsa 10 günden sonraki akıntılar hayızdan değildir özür kanıdır. Akıntısı 10 günden fazla devam eden bir kadın, mendub.com "özür sahibi" kimselerin yaptığı şekilde abdest alır ve namazını kılar (Mevsılî, İhtiyar, İstanbul, ts. I, 29-30).
|
|
|
Günün Duâsı |
Yazar: mendub - 09-02-2020, Saat: 18:32 - Forum: Duâ
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com "Allâh'ım!
Senden sana teslim olan bir kalp,
doğru sözlü bir dil ve dosdoğru bir ahlak istiyorum."
(Hâkim, Deavât, No:1872)
|
|
|
Mukabele |
Yazar: mendub - 09-02-2020, Saat: 16:46 - Forum: Dinî Deyimler
- Yorum Yok
|
 |
Karşılaştırma, yüzleştirme anlamına gelen mendub.com "Mukabele", Kur'ân tarihi ile ilgili bir terimdir. Cibril (a.s.)'ın her sene Ramazan ayında gelip Kur'ân'ı Hz. Peygamber (s.a.s.) ile birbirlerine okumalarını ifade eder.
mendub.com Kur'ân'ın Allâh tarafından indirildiği şekilde muhafazası, ayet ve sûrelerin tertibinin doğru olarak tespiti ve bunun kontrolü için Cibril (a.s.) her sene Ramazan ayında, Hz. Peygamber (s.a.s.)'e geelirdi. Hz. Peygamber (s.a.s.) Kur'ân ayetlerini Cibril'e okurdu. Buna "arz" denir. Aynı ayetleri, mukayese için, bir de Cibrîl (a.s.) okurdu ki buna da "mukabele" denir.
Mukabele; mendub.com "Zikri (Kur'ân'ı) biz indirdik, O'nun koruyucusu da elbette biziz" (Hicr, 15/9) ayetinin Asr-ı Saâdet"te gerçekleşmiş, bugün de devam etmekte olan bir mucizesinden başka bir şey değildir. Kur'ân'ın Ramazan'da nazil olması (Bakara, 2/185), Kur'ân okumanın özellikle Ramazan'da kat kat mükâfatlandırılacağı müjdesi, Müslüsanların bu ayda en çok Kur'ân'la meşful olmalarına sebep olmuştur. Bu sebeple "Kur'ân ayı" olan Ramazan'da cami ve evlerde "mukabele"ler okunur, hatimler yapılır.
|
|
|
Özlü Söz |
Yazar: mendub - 09-02-2020, Saat: 11:29 - Forum: Özlü Söz
- Yorum Yok
|
 |
Demir kızardıysa da, o kırmızı değildir.
ateş ocağının gaçici ışığıdır.
Pencere veya ev mendub.com ışıkla dolu olsa da,
sen ancak güneşi aydın bil.
Mevlana Celaleddin-i Rumî
|
|
|
Çalışmak üzere şehire giden fakat ailesini oraya götürmeyen namazlarını nasıl kılar? |
Yazar: mendub - 09-02-2020, Saat: 02:17 - Forum: Namaz
- Yorum Yok
|
 |
Çalışmak üzere bir şehire giden fakat ailesini oraya götürmeyen kimse namazlarını seferi mi yoksa mukim olarak mı kılar?
Bir kişinin doğup büyüdüğü veya çalışıp geçimini sağladığı, çoluk çocuğu ile yerleştiği ve sürekli kalmaya niyet ettiği yere vatan-ı aslî, ancak başka bir yeri vatan-ı aslî edinmekle değişir.
Kişi başka bir yere göç edip eşini ve çocuklarını buraya naklederek yerleşirse burası vatan-ı aslîsi olur. Önceki vatanı, vatan-ı aslî olmaktan çıkar. Daha sonra buraya (eski vatanına) misafir olarak gelirse dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar. Nitekim mendub.com Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve arkadaşları Mekke'yi terk edip Medine'ye yerleştikten sonra Mekke'ye gittiklerinde 4 rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılmışlardır (Muvatta, Kabru's-salâtî, 6).
Bir kimsenin doğduğu, evlendiği, içinde yerleşmeye karar verdiği yeri terk etmeyi düşünmeyerek; mendub.com öğrencilik, işçilik, memirlik ve askerlik gibi sebeplerle uzunca bir zaman oturduğu veya yolculuğa çıkıp en az on beş gün veya daha fazla kalmaya niyet ettiği yerler ise ikamet vatanıdır. İkamet vatanında namazlar mukim olarak kılınır. Bu gibi bir yerde 15 günden az kalacaksa, namazlarını iki rekât kılar (Haddad, el-Cevheratü'n-neyyire, I, 342).
|
|
|
Ailemizden Sorumluyuz |
Yazar: mendub - 08-02-2020, Saat: 19:30 - Forum: Dini Sohbetler
- Yorum Yok
|
 |
mendub.com "ey iman edenler! kendinizi ve ehlinizi ateşten koruyun, cehennem ateşine sürüklenmelerine sebep olacak fitne ve isyandan koruyarak Allâh'ın emirlerine, itaate götürün. Çünkü aile sahibi kendinden sorumlu olduğu gibi ailesinden desorumludur." Zira konusuyla ilgili "Hepiniz çobansınız ve hepiniz teb'anızdan sorumlusunuz." ve "Sizin hayırlı olmanız, ehline karşı hayırlı olanınızdır." hadisleri bilinmektedir.
mendub.com Hz. Ömer (r.a.) "Ya Resûlullâh! Nefislerimizi koruruz, fakat ehlimizi nasıl koruyabiliriz" demişti. Bunun üzerine Allâh Resûlü de şöyle buyurdu: "Allâh'ın sizi nehyettiği şeylerden onları nehyederseniz ve Allâh'ın size emrettiği şeyleri onlara emredersiniz. İşte bu, onları konumak demektir." buyurdu. Başka bir hadis-i şerifde: "Allâh (c.c.) o kimseye rahmet etsin ki, "Ey ehlim, ailem! Namazına, orucuna, zekatına, miskinlerine, yetim ve komşularınıza dikkat edin." der. Ola ki Allâhü Teâlâ onları onunla beraber cennette toplar." (Tahrim, 6)
mendub.com O cehennem ateşi öyle bir ateştir ki yakıtı, insanlar ve taşlardır. (Bakara, 24.) O ateşin üzerinde görevli galiz (kaba), çetin (sert tabiatlı) melekler vardır ki, bunlara zebani denilir.
|
|
|
|