Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 5
» Son Üye: melisamoory
» Toplam Konular: 1,255
» Toplam Yorumlar: 1,255

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 11 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 10 Ziyaretçi
Google

Son Aktiviteler
Ümit ve Korku
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
28-01-2024, Saat: 14:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 612
Kalbi Karartan Yedi Şey
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
05-01-2024, Saat: 23:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 565
Forum Kuralları
Forum: Mendub.com Forum Kuralları
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 16:29
» Yorumlar: 0
» Okunma: 645
Daha Hareketli Bir Hayat
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
01-01-2024, Saat: 15:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 634
Ahlâka Dair Bir Vasiyet
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
18-12-2023, Saat: 01:12
» Yorumlar: 0
» Okunma: 578
Namazın Dindeki Yeri
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
29-09-2021, Saat: 23:56
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,228
Emanetleri İfa Ediniz
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
27-09-2021, Saat: 12:10
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,958
Mesai vaktinde kılınan na...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
26-09-2021, Saat: 18:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,956
Yer Altında 63 Yıl
Forum: Dini Sohbetler
Son Yorum: mendub
23-09-2021, Saat: 19:22
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,123
Yatsı Namazını Kılmadan Ö...
Forum: Namaz
Son Yorum: mendub
24-07-2021, Saat: 23:36
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,222

 
  Kurban Bayramı Arefesi
Yazar: mendub - 05-08-2019, Saat: 23:18 - Forum: Kurban - Yorum Yok

Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin ( Arafat ) diğer adıdır. Vakfe, Kurban Bayramı'nın bir gün öncesi olan Zilhicce'nin 9. günü burada yapıldığından bugüne arefe günü denmiştir.

Arefe günü; mendub.com büyüklerin, akrabaların ve hastaların ziyaret edildiği; yetimlerin görülüp gözetildiği; fakir-fukaranın aranıp sorulduğu; muhtaçlara yardımların yapıldığı; çocukların sevindirildiği; kırgınlıkların giderildiği; af, hoşgörü ve kardeşlik duygularının doruğa çıktığı bir gündür. Bu günde aynı zamanda bayrama yönelik yapılan hazırlıklar dolayısıyla müslümanları tatlı bir heyecan ve sevinç sarar.

Mübarek gün ve geceler, bizlere bahşedilen önemli fırsatlardır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.); mendub.com "Allah'u Teala kullarını arefe gününde cehennemden azat ettiği kadar, başka günlerde azad etmemiştir" (Riyazü's-Salihin, 2/1282) buyurmuştur. Haccın temel rüknü olan Arafat Vakfesi bugün yapılır. Arafat'ta gün batıncaya kadar kalan hacılar zamanlarını tekbir, tehlil, telbiye, salatü selam getirip Kur'ân okuyatak, dua ve niyazda bulunarak geçirirler.

Peygamberimiz (s.a.s.); mendub.com "Allah'ın, Arefe günü müminlerin günahlarını bağışlayacağını umarım" (Müslim, "Sıyam", 1162) buyurmuştur. Bu müstesna günü; ibadet, tövbe ve istiğfarla geçirmeli, ülkemiz ve bütün müslümanlar için dua ve niyazda bulunmalıyız.

Bu konuyu yazdır

  Hz. Aişe (r.anha)
Yazar: mendub - 04-08-2019, Saat: 20:49 - Forum: Sahabiler - Yorum Yok

Hz. Aişe annemiz, her açıdan mümtaz bir kadındı. Onun bariz bir özelliği de hayatını sade yaşamasaydı. Hiçbir zaman israf etmez, kendisine yetecek miktarla iktifa eder kalanı hemen elinden çıkarırdı.

Hz. Aişe'nin özellikle tesettür konusundaki hassasiyeti bir başkaydı. Bu hususta hayatı boyunca en ufak bir taviz vermemişti. Bu hassasiyeti o kadar ileri derecede idi ki, Hz. Ömer vefat edip kendi odasına defnedildikten sonra kabirle arasına bir perde çektirmişti.

Yeğeni Hafsa kendisini ziyarete geldiğinde takmış olduğu başörtüsünü ince bulmuş onu ikiye katlayarak nasıl örtünmesi gerektiğini göstermişti.

Tesettür konusunda kadınları her zaman ikaz eder ve Nur Suresi'nde emredildiği gibi örtünmelerini hatırlatırdı. Hülasa, onun hayatında öne çıkan başlıklar şöyle idi:
1. mendub.com Sadelik
2. mendub.com Cömertlik
3. mendub.com İlim sevgisi
4. mendub.com Dini yaşamada hassasiyet
5. mendub.com Fedakarlık
6. mendub.com İffet ve nezahet
7. mendub.com Sadakat

Bu konuyu yazdır

  Din Güzel Ahlaktır
Yazar: mendub - 04-08-2019, Saat: 13:31 - Forum: Dini Sohbetler - Yorum Yok

İslam'ın gayesi; insanları güzel ahlak sahibi yaparak olgunlaştırmaktır. Bu konuda en güzel örnek Peygamberimizdir. Kur'ân-ı Kerim'de; mendub.com "Sen elbette en yüce ahlak üzeresin." (Kalem, 68/4) buyrulmaktadır. Peygamberimiz (s.a.s.) de: mendub.com "İslam, güzel ahlaktır." (Kenzü'l-Ummâl, 3/17) buyurmuştur.

Hiçbir din ve düşünce sistemi İslam'ın güzel ahlaka verdiği önemi verememiştir. Bu yüzden Müslümanın ahlakını güzelleştirmesi en temel hedeflerinden biri olmalıdır. Bu amaçla mü'min, İslam 'ın kendinden istediği kişisel ve toplumsal görevlerini öğrenmek ve bunun sonucunda güzel hareketlerle bezenmek, çirkin alışkanlıklardan kaçınmak zorundadır. Unutmamak lazımdır ki; mendub.com Müslümanın değeri, ahlakının güzelliği ile ölçülür.

Bu konuyu yazdır

  Zekât
Yazar: mendub - 02-08-2019, Saat: 23:47 - Forum: Zekât - Yorum Yok

Zekât, lügette bereket, nema, temizlik ve saf olmak manalarına gelir. Istılahta ise senelik mali bir ibadettir ki Cenab-ı Hakk'ın emrine itaat için, müslümanların zenginlerinin seneden seneye mallarından kırkta birini; bizzat Allâhü Teâlâ'nın tayin ettiği sekiz sınıftan birine vermelerinden ibarettir. Bu sınıfları bildiren ayet-i kerimenin meali şudur: mendub.com "Sadaka(zekat)lar ancak şunlar içindir; fakirler, miskinler, onun üzerine me'mur olanlar, müellefetülkulub, rekabe (azad edilecek köle)ler, borçlular, Allâh yolundakiler, yolda kalmışlar. Allâh tarafından kat'i olarak böyle farz buyuruldu. Ve Allâh alimdir, hakimdir." (Tevbe Suresi, ayet 60)

mendub.com Zekât, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in hicretinin ikinci senesinde oruçtan evvel farz kılınmıştır. İslam'ın beş şartından birisidir. hür, akıllı ve baliğ (ergin) ve nisab miktarı mala malik olan müslümanın zekat vermesi farzdır.

Zekât verirken veya vermek üzere ayırırken kalben zekâta niyet edilmesi lazımdır. Dil ile söylemek lazım gelmez. Zekât niyeti ile verirken hediye veya borç olarak verdiğini söylemekte bir mahzur yoktur.

Zekât, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadettir.

Allâh'ın emri olan zekat, bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: mendub.com "Mallarınızı zekat ile koruyunuz."

Zekât; Müslüman, ergenlik çağına gelmiş, akıllı, hür ve dinen zengin sayılan kimselere farzdır. Dinen zengin sayılanlar, borcundan ve asli ihtiyaçlarından başka "NİSAP MİKTARI" malı olan kimselerdir.

Asli ihtiyaçlar : Ev ve ev için lüzumlu eşya, elbiseler, aletler, kitaplar, binek (at veya araba), hizmetçi ve bir aylık -sahih görülen diğer bir kavle göre bir senelik- erzaktır. Borç karşılığı para da asli ihtiyaçlardandır. Nisab miktarının sene içinde eksilmesi, zekat vermeye mani değildir. Nisab miktarının senenin başında ve sonunda mevcut olması yeterlidir.

Asli ihtiyaçlarından ve borçlarından başka 81 gram altını, 561 gram gümüş veya bu miktarlar karşılığı parası veya ticaret malı bulunan, kırk koyun veya keçiye, otuz sığıra veya beş deveye sahip olan müslümanlar "NİSAP MİKTARI" mala sahip olmuş sayılırlar. Zekâtın edasının farz olması için asli ihtiyaçtan başka bu miktarlarda mala sahip olduktan sonra tam bir yıl geçince zekat farz olur.


Zekât vermek, Kur'ân-ı Kerim'in 32 yerinde, namazla birlikte emredilmektedir. Bu kadar çok emredilmesi, ona atfedilen ehemmiyeti göstermeye kafidir. Yalnız Mü'minun suresi'nin 2. ve 4. ayetlerinde namaz ayrı olarak geçer ki, orada da namaz kılanların zekâtlarını verdikleri hususu ifade buyurulmuştur. Bunun sebebi, "bedeni" ve "mali" olmak üzere iki gruba ayrlan ibadetlerde; namazın "bedeni ibadetlerin" başında gelmesidir. Nitekim ameller birbirinden müstakil olduğu halde, zekâta dinimizde verilen değerin ehemmiyetine binaen, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): "Namaz kıldığı halde zekat vermeyen kimsenin namazının hayrı yoktur!" buyurmuştur.

mendub.com "Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip salihlrden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın." (Münafikun, 10)

Hırslı ve gözü doymayan bir insanın, malı-mülkü ne kadar çok olsa da, gözüne daima az görünür. Fakat sadaka ve zekat vermeye alışkın insanlar gani gönüllü olurlar. Az bir dünyalıkla yetinirler. Faizciyi ise, başkalarını mahvetmek pahasına kadi malını artırmak ister. Ayeti kerimede buyulur: "Allâh faizin bereketine tamamen giderir, sadakası verilen malları ise artırır..." (Bakara s, 276)

Yani faizle iştigal edenlerin mallarından bereketi kaldırır. Bu bereketsizlik de, kulun ahiret müflibi olması demektir. Bu iflas, bazen dünyada da yaşanır ve haksız kazanılan dağ gibi servetler, ya bir felaket veya bir hastalık sebebiyle yahut da müsrif bir mirazyedi elinde heba olup gider.

Mükellef olan, yani akıl baliğ olan, hür olan Müslüman erkek ve kadının şartları bulunuca, zekât vermeleri lazımdır. Zekât, fakirlerin zenginlerde olan hakkıdır. Zekât vermeyenler, bu hakkı ödemedikleri için, yani ibadet yapmadıkları için günahkar olurlar.

Zekâtle İlgili Özet Bilgiler
1. mendub.com Zekât nisabı, 20 miskal, yani 96 gr altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır.
2. mendub.com Zekât nisabına malik olan kimseye zengin denir.
3. mendub.com Zekâta tabi malların veya paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir hicri sene sonra elde kalan mala, nisabı buluyorsa, kırkta biri zekat olarak fakirlere verilir. Nisaptan aşağı ise verilmez.
4. mendub.com Zekât, kardan değil, ticari malın veya paranın tamamından verilir.
5. mendub.com Senetli ve senetsiz alacaklar nisap hesabına dahil edilir. Alacaklar tahsil edildikten sonra zekâtları verilir; almadan da verilebilir.
6. mendub.com Borçlar, mevcut paradan veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekâtı verilir.
7. mendub.com Zekât; cami, hayır kurumları, dernek... gibi yerlere verilmez. Zekât, fakur Müslümana veya vekiline verilir.
8. mendub.com Zekât, ticareti yapılan maldan verilir. Onun yerine başka maldan verilmez. Mesela halıcı, gıda maddesi veremez. Bakkal da halı veremez.
9. mendub.com Zekâtı, ticareti yapılan maldan vermek caiz olduğu gibi, değerini altın olarak da vermek caizdir.
10. mendub.com Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, demirbaş eşyalar zekat nisabına dahil edilmez.

Zekât Kimlere Verilir
Fakirler,
Yoksullar,
Borçlular,
Yolucular: Memleketinde malı olduğu halde yolra parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. (Bunlara memleketlerine varacak kadar zekat verilebilir.(
Allâh Yolundakiler: Cihad veya hac için yola çıkıp parasız kalanlar, Zekatın öncelikle fakur olan yakın akrabaya, komşulara, hemşehrilere verilmesi daha sevaplıdır.
Fakir olmak şartı ile bir kimse; gelinine, damadına, kayınvalidesine, kayınpederine, kayınbiraderine, üvey çocuğuna zekat verebilir. Fakir olan kardeşe ve hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekat vermek daha çok sevap olur.

Zekat Kimlere Verilmez
Bir kimse; anasına, babasına, dedelerine, büyük annelerine, evlatlarına, torunlarına, hanımına, zenginlere ve kafire zekât veremez.

Zekatın Ödenmesi
Paranın her 40 liradan bir lirası zekat olarak fakure verilecektir. Canlı hayvanların zekatı nev'ine göre değişir. Koyunda; kırkta bir; devede: beş devede bir koyun, sığırda: otuzda bir danadır.

Zekât kimlere farzdır?
Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için Müslüman, hür, akıllı, büluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı mahiyette yani kazanç sağlayıcı nitelikte ve üzerinden bir yıl
geçmiş nisap miktarı mala sahip olması gerekir.

(Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür.)


Zekat vermeye, mendub.com "Tezkiye", zekat verene de "Müzekki" denilir. Şahidler hakkında yapılan övgüye de "Tezkiye" dendiği bilinmektedir.

Zekat vermek farzdır. Peygamberimizin hicretlerinin ikinci yılında, oruçtan önce farz kılınmıştır. İslamın şartalınadn birini teşil etmektedir. Belli miktarda bulunan nakid paraların ve ticaret mallarının üzerinden bir yıl gezince, zekatlarını geciktirmeden hemen vermek gerekir. çünkü bu zekat mallarına yoksulların hakkı geçmiş oluyor. Artık bu hakkı özürsüz olarak geciktirmek caiz olmaz.

Diğer bir görüşe göre, zekatın verilmesi geciktirmeli olarak farzdır. Sene sonunda hemen verilmesi gerekmez. Zekat borcu olan kimse, bunu hayatta bulunduğu sürece ödeyebilir. Ödeyemeden ölürse, o zaman günahkar olur. Fakat doğru olan birinci görüştür.

mendub.com Sözlükte "artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü" anlamlarina gelen zekat, dini bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allâh (c.c.) rizıası için muayyen kişilere verilmesi demektir.

Zekat, İslam'ın beş temel esasından biri olup, hicretin ikinci yılnda Medine'de farz kılınmıştır.

Dinimiz, toplumun huzur ve mutluluğuna büyük önem vermiş, bu huzuru gerçekleştirmek maksadıyla zekatı farz kılmış, zenginlerin malları ve paralarının bir kısmını her yıl muntazam bir şekilde fakirlere vermeyi emretmiştir. Hakiki mümin, çevresindekilerin dertleri ile dertlenip sorunlarına çareler bulmaya çalışan insandır. Bu aynı zaman da onların hem görevi, hem de olgun Müslüman olmalarının ölçüsüdür.

mendub.com Bu olgunluğa erişen bir Müslüman İslam'ın beş şartından biri olan zekatını vererek Allâh (c.c.)'ın sevgisini kazanmış olur.

Zekat; kalbi cimrilik hastalığından, malı da fakirin hakkından temizleyen, zenginlerden şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadettir.

Bir ayette: mendub.com "Namazı dosdoğru kılın, zekatı, verin..."; "Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır." (Bakara, 43-277)



Kur'ân-ı Kerim'de zekat, namazla beraber emredilmiş, "Ve namazı dosdoğru kılın, zekatı da verin..." (Bakara suresi, ayet 43) buyurulmuştur.

mendub.com Zekat, malın kalesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Mallarınızı zekatla kale içine alınız. Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz. Belaları da dua ve tazarru ile yalvararak karşılayınız." buyurmuştur.

Zekat, sahibini günahlardan ve cimrilikten temizlediği gibi malı da (kirden) temizler, pak eder.

Allâhü Teâlâ verilen zekatın yerine başkasını ihsan eder: "... Siz bir şey infak ederseniz Allâh onun yerine başkasını verir..." (Sebe' suresi, ayet 39) ve "Sadakaları ise nemalandırır (sevabını kat kat verir)..." (Bakara suresi. ayet 276) buyurmaktadır. Zekatla bereket hasıl olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Sadaka maldan bir şey eksiltmez." buyurmaktadır.

Allâhü Teâlâ, -mealen- "Onlar ki zekat vemek için çalışırlar." (Mü'minun suresi, ayet 4) ve "Doğrusu felah buldu tezekki eden. (Zekatını veren muhakkak kurtulmuştur.)" (A'la suresi, ayet 14) buyurarak sadaka verenleri medih ve sena etmektedir.

Kendini ilim öğrenmeye ve öğretmemeye vermek şartı ile, zengin de olsa zaruri ihtiyaçları için talebenin zekat alması caizdir. Çünkü kazanmaktan acizdir.

Nisaba malik olan kimseye zekat vermek caiz değildir. Ancak ilim öğrenene, gaziye ve hac kafilesinden ayrı kalmış olan kimseye verilebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); mendub.com "İlim öğrenene zekat vermek caizdir. Velev ki kırk yıllık nafakası olsun!" buyurmuştur. ilim, din ilmi, öğrenilmesi farz-ı ayn veya farz-ı kifaye olan ilimdir.

İnsan öyle şeylere muhtaç olur ki, onlarsız yapamaz. Bu taktirde, kendisi kazanmadığı halde, zekat alması da caiz olmazsa, elindekini harcar; muhtaç kalır. Ve okumaktan, okutmaktan kesilir. Böylece, dini üzerine alan kalmayınca, din zayıflar.

Bu konuyu yazdır

  Ayrım yaparak mal varlığının tamamını veya bir kısmını bağışlaması caiz midir?
Yazar: mendub - 02-08-2019, Saat: 00:38 - Forum: Soru Cevap - Yorum Yok

İnsanın hayatta iken çocukların arasında ayrım yaparak birine veya bazılarına mal varlığının tamamını veya bir kısmını bağışlaması caiz midir?

Esasen kişinin sağlığında kendi malında istediği şekilde tasarruf etme hakkı vardır. Bu tasarrufu hukuken geçerlidir. Ancak hükmü konusunda İslam âlimleri arasında farklı görüşler vardır. Konu ile ilgili tartışmalar şu hadisin farklı anlama ve yorumlanmasına dayanır.

Hz. Peygamber (s.a.s.), mendub.com malının bir bölümünü bir oğluna vermek isteyip, kendisini şahit tutmak isteyen Nu'mân b. Beşîr adındaki sahabîye diğer çocuklarına da mal verip vermediğini sormuş, vermediğini öğrenince ona şahit olmamış, çocukları arasında adaletle davranmasını (Buhârî, Hibe, 12) istemiştir.
İslam bilginlerinin çoğuna göre babanın hayatında iken çocuklarına mal vermesi durumunda eşit davranması müstehab, ayrımı yapması mekruhtur. Bir kısım fakihlere göre ise babanın mal verirken evlatları asarında eşit davranması vacip (farz) tir.

mendub.com Ebeveynin mal verirken çocukları arasında eşit davranması dinin ruhuna daha uygundur. Ayrıca çocuklar arasında ayırım yapmak, onların hem ebeveyne hem de birbirlerine karşı buğz etmelerine, aralarına soğukluk hatta düşmanlık girmesine sebep olur.

Bu konuyu yazdır

  Oruç
Yazar: mendub - 01-08-2019, Saat: 02:07 - Forum: Oruç - Yorum Yok

Bazı kimseler, orucun sağlığa zaralı olduğunu söylerler. Halbuki, Allâhü Teâlâ, insanlara zararlı olan şeyi emretmez. Az yemek ve oruç tutmak, vücudun sıhhati için çok önemlidir. Zekat veren malını kirden koruduğu gibi, oruç tutan da vücudunun zekatını ödemiş olur.

Oruç tutan vücut; mendub.com adeta bakıma giren bir makine gibidir. İç organları saran yağlar erir, vücudun zindeliği artar, direnme gücü artar. Mide, böbrek, kalp ve karaciğer, hastalıklara karşı mukavemet eder. Karaciğer, sindirimle de vazifelidir. Oruçlu iken birkaç saat istirahat eder, gıda depolama işine ara verir. Mide de, bir müddet dinlenir. Kan hacmi de azaldığı için tansiyon düşerek kalp rahatlar. Damar setliğine çok faydalıdır. Böyle rahatsızlığı olanlar, Ramazan ayından başka zamanlarda da oruç tutmalıdır.

Çok yiyen çok uyur, çok uyuyanın da vakti boşa geçmiş olur. Ayrıca, ser ve katı kalpli olur. Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Az yiyen sıhhatli olur ve masrafı da az olur. Orucun sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer ibadetlerle de irtibatı vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır."

Allâhü Teâlâ, mendub.com Ramazan ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Allâhü Teâlâ, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddi, hem de manevi faydalar sağlar. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için, yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu maddi faydasıdır. Manevi faydasi da şudur: Oruç tutan bir insan, aç kalmış bin insanın çektiği ızdırabı, bizzat hissederek fakir insanlara yardım etmek ihtiyacını duyar. Bu da, insanların birbirlerine yardım etmelerine sebep olur. Birbirlerine yardım eden insan topluluğu arasında ise çekişmeler olmaz. Bundan başka, Allâhü Teâlâ'nın emrini yerine getirmek için gündüzleri bir ay oruç tutan bir Müslüman, Allâhü Teâlâ'nın başka emirlerini yapmaya da alışır.



Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

mendub.com “Hadîs-i Kudsî’de Allâhü Teâlâ şöyle buyurur: ‘Âdemoğlunun işlediği her hayır ve ibâdet kendisi içindir, yalnız oruç hariç. Çünkü o, sırf benim içindir ve onun mükâfatını da ancak ben veririm.”
mendub.com Oruç (dünyada günahlara, âhirette de cehenneme karşı) bir kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde fena söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Şayed kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyen olursa “Ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin. Allâh’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, Allâh katında misk kokusundan daha hoştur.

Oruç sadece yemek, içmek ve orucu bozan şeyleri terk etmekten ibâret değildir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.);
mendub.com “Nice oruçlular vardır ki ona orucundan kalan sadece açlığı ve susuzluğudur.” buyurmuşlardır.

Muhakkak her âzânın oruçta bir hissesi vardır. Bütün âzâları, Allâh’ın hoş görmediği amellerden sakındırmak lâzımdır.

Gözün orucu, onu harama bakmaktan korumaktır. “(Harama) bakmak İblis’in zehirli oklarından bir oktur. Kim gözünü harama bakmaktan meneder, tutarsa Allâh onun kalbine lezzetini hissedeceği îman verir.” buyurulmuştur.

Dilin orucu onu faydasız sözden menetmek, tutmak, sadece faydalı yerde kullanmaktır.

Kulağın orucu onu gıybet gibi Allâh’ın haram kıldıklarını dinlemekten tutmaktır. Zira dinleyen, günahda söyleyene ortaktır. Elin orucu haramı tutmamak, ayağın orucu harama gitmemektir. Hâsılı bütün bedeni dînin hoş görmediği şeylerden uzak tutmak lâzımdır.

Oruçtan maksad nefsin şehvetini kırmaktır. Böyle olunca oruçlunun iftarda ve sahurda aşırı yemesi, diğer zamanlarda iki defada yediğini bir defada yemesi doğru olmaz. Oruçlu gündüz işinin ağırlığına göre işine ve ibâdetine yetecek, kuvvet verecek kadar yemelidir.

Bu konuyu yazdır

  Kurbanın hükmü nedir?
Yazar: mendub - 31-07-2019, Saat: 02:11 - Forum: Kurban - Yorum Yok

Akıllı, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mü'minin, mendub.com ilahi rızayı kazanmak gayesiyle Kurban bayramında kurbanını kesmesi mezheplerin çoğuna göre sünnettir (İbn Rüşd, Bidayetü'l-Müctehid, I, 429).

Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacib olduğudur (Merğınânî, el-Hidâye, IV, 70). mendub.com Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Bu konuyu yazdır

  Farz-ı ayn
Yazar: mendub - 29-07-2019, Saat: 21:32 - Forum: Dinî Deyimler - Yorum Yok

Yükümlü (mükellef) olan herkesin yapmak zorunda olduğu mendub.com farzdır.

Beş vakitte kılınan namazlar gibi...

Bu konuyu yazdır

  Çocuklarımıza Karşı Görevlerimiz
Yazar: mendub - 28-07-2019, Saat: 23:43 - Forum: Dini Sohbetler - Yorum Yok

Anne baba çocuklarının sahibi değil, emanetçisidir (Müslîm, Fedâilu's-sahabe, 107). Çünkü Allâh, mendub.com yeryüzüne yeni bir can göndermeyi murat etmiş ve bu canın oluşumu, doğumu ve gelişimi için anne babayı görevlendirmiştir. Dolayısıyla emanetin sahibi olan Yüce Rabbimize karşı ciddi bir sorumluluk yüklenen ebeveyn, O'nun kendilerine teslim ettiği küçük insanı layıkıyla büyütmekle mükelleftirler. Böylesi yüce bir ismin emanetine gözleri gibi bakmak ve asla hıyanet etmemek zorundadırlar. Bu durum, çocuk üzerinde istedikleri tasarrufta bulunma özgürlüklerinin olmadığı anlamına gelir. Zira bir gün gelecek, emanetini nasıl yoğurup şekillendirdikleri, neyle beslenip hangi şartlarda muhafaza ettikleri hususunda Allâh'a hesap vereceklerdir. Anne babası onu şiddet içeren, gerilimli ve huzursuz ortamlardan uzak tutmalı, helal ve sağlıklı gıdalar aracılığı ile beslenip büyümesini sağlamalı, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin kanına karışmasına engel olmalıdır. He çocuk, kendisini karşılayan anne babadan ilk günden itibaren iyilik görme hakkına sahiptir.

Bu konuyu yazdır

  Namaz Vakitleri
Yazar: mendub - 28-07-2019, Saat: 14:21 - Forum: Namaz - Yorum Yok

Farz olan namazların dinin tayin ettiği vakitleri vardır. Namazı o vakit içinde eda etmek şartdır ve o vaktin haricine çıkmak caiz değildir.

Bir mani ile vaktinden sonra kılınan namaz eda olmaz, kaza olur.

mendub.com Sabah namazının vakti imsaktan sonra fecr-i sadıktan; etraf açıldığından güneş doğuncaya kadardır.

Öğle namazının vakti; mendub.com İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye göre güneşin zevalinden yani gölgelerin en kısa halinden sonra artmağa başlamasından uzunluğu iki katı oluncaya kadardır.

İmam ebu Yusuf ve İmam Muhammed katında ise her bir şeyin gölgesi bir katı olunca öğle vakti biter.

İkindi namazının vakti, mendub.com öğle vakti tamam olduğundan güneş batıncaya kadardır.

Akşam namazının vakti, mendub.com güneşin batmasından ufuktaki beyazlık kayboluncaya kadardır.

mendub.com Yaksı namazının vakti ufuktaki beyazlık kaybolduğundan sabah namazının vakti, girinceye kadardır.

Vitir namazının vakti yatsının vaktidir. mendub.com Lakin yatsının farzı eda olunmadıkça kılınmaz.

Bu konuyu yazdır

Tarih: 25-05-2025, 08:47 Türkçe Çeviri: MCTR, Yazılım: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group.